Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/1975 E. 2019/3288 K. 09.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1975
KARAR NO : 2019/3288
KARAR TARİHİ : 09.05.2019

…..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili 16.07.2014 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin maliki olduğu….. ilçesi, 6105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 46,75 m2 yüzölçümlü kesiminin …….. Hukuk Mahkemesinin 2002/497 E.- 2003/884 K. sayılı ilamıyla kıyıda kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, sicilden terkinine karar verildiğini, temyiz incelemesinden geçerek 10.11.2004 tarihinde kesinleştiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın zararının doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 25.06.2015 tarihinde UYAP ortamında gönderilen ıslah dilekçesiyle toplam 100.447,25 TL tazminat istemiştir.
Hazine 06.07.2015 tarihli dilekçe ile; ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 10.000,00.-TL’nin dava tarihinden, 90.447,25 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara payları oranında ödenmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairenin 02.11.2017 gün 2016/601 E.- 2017/8745 K. sayılı ilâmıyla bozulmuştur.
Bozma kararında “Tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davaların nisbi harca tabi davalardan olduğu, davacı tarafın, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna olmadığı, davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğundan ıslah edilen dava değeri üzerinden nisbi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmadığı, davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerektiği, somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde 10.000.-TL tazminat talebinde bulunduğu, dava niteliği itibariyle nisbi harca tâbi olmasına rağmen, dava harcını 25,20.-TL maktu harç yatırdığı, sonra da; ıslah dilekçesi ile dava değerini 110.447,25.-TL arttırdığı, ancak ıslah harcını yatırmadığı, mahkemece, dava ve ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulduğu, bu sebeple mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca dava ve ıslah edilen dava değeri üzerinden dava ve ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan dava ve ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı “ belirtilmiştir. Bu kez davalı Hazine vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairenin 26/03/2018 gün ve 2018/466 E.- 2018/2268 K. sayılı ilamıyla hüküm değişik gerekçe ile bozulmuştur.
….
Hükmüne uyulan bozma ilamında “Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1945 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 23 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Müslim Karcığı adına tespit ve tescil edildiği, satış yoluyla davacıların kök murisleri ve dava dışı kişilere geçtiği, daha sonra imar uygulamasıyla 6105 ada 5 ve dava dışı parsellere ayrıldığı, 6105 ada 5 sayılı taşınmazın ırsen intikal yoluyla davacılara geçtiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu……sayılı ilamıyla 6105 ada 5 parselin 46,75 m2 yüzölçümlü kesiminin kıyıda kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, sicilden terkinine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 10.11.2004 tarihinde kesinleştiği, davacıların 16.07.2014 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 25,20 TL başvuru ve 25,20 TL maktu peşin harç ödemek suretiyle 10.000 TL tazminat istemiyle dava açtığı, daha sonra 25.06.2015 tarihinde UYAP ortamında gönderilen ıslah dilekçesiyle 100.447,25 TL tazminat istediği, ıslah harcını ödemediği, davalı Hazine vekilinin süresinde verdiği 06.07.2015 tarihli dilekçe ile ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını ileri sürdüğünün anlaşıldığı, bu durumda Dairenin harca yönelik bozması yerinde ise de tazminat istemine konu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve kıyıya terkinine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 10.11.2004 tarihi ile ıslah tarihi olan 25.06.2015 tarihi arasında 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davaları için uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, davalı Hazine vekilinin de ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunduğu ve bu hususu temyiz konusu yaptığı halde bozmada bu yöne değinilmediği, o halde mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca dava edilen değer üzerinden eksik nispi peşin harcı ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa dava edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan dava değerine ve zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan ıslaha değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı“ hususlarına değinilerek hüküm değişik gerekçe ile bozulmuştur.
Bozma kararı sonrası, davacılar tarafından ıslah edilen tutar üzerinden harç tamamlanmış, yapılan yargılama sonucu mahkemece davanın 10.000 TL üzerinden kabulü ile, 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara 1/3 hisseleri oranında ödenmesine, ıslah ile ilgili kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, davacılardan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına
09/05/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.

…….