Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/1896 E. 2019/3151 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1896
KARAR NO : 2019/3151
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

……..

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli,……mahallesinde bulunan 483 parsel sayılı 25.850 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde davalılar adına tapuda kayıtlıdır. …..lehine ipotek kaydı bulunmaktadır.
Davacı … Yönetimi vekili 12/12/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle çekişmeli taşınmazın 8630,00 m2’lik kısmının kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığını ileri sürerek bu kısmın tapusunun iptali ile orman vasfında Hazine adına tescilini ve davalıların el atmasının önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile bilirkişi heyetinin 03/06/2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 8630,00 m2’lik yerin tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, el atmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından el atmanın önlenmesi talebinin reddi ve yargılama giderlerine yönelik, davalı gerçek kişiler tarafından tüm yönlerden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş tahdite dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre 1997 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış, sonuçları 15/03/1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
1-Davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava kesinleşmiş tahdite dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Dosya kapsamına göre yörede tapulama çalışması 1976 yılında yapılmış ve çekişmeli taşınmaz ……adına tespit edilmiş, daha sonra 2001 yılında davalılara intikal etmiştir. Yine yörede orman kadastrosu çalışmasına 1997 yılında yapılmış, 1999 yılında ilan edilerek kesinleşmiştir. Orman bilirkişi kurulunun 03.06.2015 tarihli raporunda orman kadastro haritası ile kadastro paftasının
çakıştırılarak uygulanması sonucu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38 nolu …..noktalarını birleştiren hattın sağ tarafında orman sınırları içinde, (B) harfli yerin ise bı hattın sol tarafında orman sayılmayan yerde kaldığı belirtilmiş, ancak orman kadastro çalışma tutanakları değerlendirilmemiştir. Dairenin iade kararı üzerine orman kadastrosuna ait çalışma evrakları getirtilmiştir. Çalışma tutanaklarının sayfa 7 başlıklı kısmında; 28 nolu…… noktasının tesisinden sonra 484 nolu tapulama parselini takiple bu parselin kuzeybatı köşesindeki ağaç kazığa 29 nolu ….. noktası tesis edildiği, buradan ….. hattının güneydoğu yönde düz hatla sağ taraf …….ye ait tarla olmak
….
üzere tarlanın…..köşesindeki yerli kayaya …. tesis edildiği, buradan……, sol taraf şahsa ait tarla olmak üzere tarlanın batı sınırındaki .31 nolu OS noktası tesis edildiği, batı yönde düz hatla tarlanın batı köşesindeki ağaç kazığa 32 nolu OS noktası tesis edildiği, bu noktadan kuzey yönde düz hatla sağ taraf Devlet ormanı, sol taraf …..ait tarla olmak üzere tarlanın….. sınırındaki yerli kayaya….. noktası tesis edildiği, buradan batı yönde düz hatla sağ taraf…..’e ait tarla olmak üzere takiple aynı tarlanın ….köşesindeki ağaç kazığa 34 nolu OS noktası tesis edildiği devamında da34 nolu OS’den güneybatı düz hatla tarlanın batı sınırındaki ağaç gövdesine 35 nolu OS tesis edildiği, burada kuzeydoğu yönde düz hatla sağ taraf Devlet ormanı, sol taraf adları tutanaklardan okunamayan kişilerin tarlası olmak üzere tarlanın doğu sınırındaki ağaç kazığa 36 nolu OS tesis edildiği, burada os hattının kuzey yönde düz hatla …. tarlasının doğu köşesindeki çam ağacı gövdesine 37 nolu OS tesis edildiği yazılıdır. Halbuki ekteki tapulama parsellerini gösteren orman kadastro haritası ile yine orman bilirkişilerinin ve harita mühendislerinin ayrı ayrı çakıştırma haritalarında 29 nolu OS’nin dava konusu taşınmazın kuzeydoğu köşesinde olduğu gösterilmiş, yine diğer sınırlar itibariyle haritalar tetkik edildiğinde haritalar ile çalışma tutanakları arasında uyumsuzluk olduğu görülmektedir. Şöyleki tutanaklardan 32 nolu OS noktasından 33 nolu OS notkasına kuzey yönde düz hatla gidildiği 33 nolu OS noktasının ……. ait tarlanın kuzeydoğu kenarındaki yerli kayaya tesis edildiği anlaşılmaktadır. Haritalarda ise 32 ile 33 arasındaki hattın kuzeybatı meyilli olduğu, 33 nolu ….ise dava konusu taşınmazın kuzey sınırına yakın yerde ancak parselin içinde tesis edildiği gösterilmiştir. Bu nedenle orman kadastro çalışma tutanaklarıyla orman kadastro haritası arasında uyumsuzluk olduğu anlaşılmaktadır. Bundan dolayı mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda verilen karar yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığından usul ve yasaya uygun değildir.
Bilindiği üzere orman kadastrosu yapılıp kesinleşen yerlerde, çekişmeli taşınmazın orman sınırı içine alınıp alınmadığı, diğer bir ifadeyle orman kadastrosunda taşınmaz hakkında işlem yapılıp yapılmadığı, orman kadastrosuna dair çalışma tutanaklarının ve kesinleşen orman kadastro haritalarının yöntemine uygun şekilde incelenmesi ve uygulanması ile belirlenir. Bu nedenle, dava konusu yerlerde yapılan tüm orman tahdit ve orman kadastro çalışmalarına (2/B madde uygulaması, aplikasyon, düzeltme çalışmaları dahil olmak üzere) dair işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma, sonuçların askı ilanı ve orman kadastro haritaları, 2/B haritaları, aplikasyon haritalarının orijinal renkli örneklerinin Orman Yönetiminden ve orman kadastro çalışmasına başlama tarihine en yakın tarihli hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı getirtilerek, dosyasına eklenmeli, önceki bilirkişiler dışında halen…..ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte; 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “…orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır…” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutank ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket
……
haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10-15 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, aynı esaslarla aplikasyon tutanak ve haritası uygulanmalı; bulunan ilk orman tahdit hattı ile aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile belirlenen orman sınır hatları, sözü edilen haritaların ölçekleri eşitlenerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritası ve varsa aplikasyon -2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu, orman kadastro tutanaklarında belirlenen açı ve mesafeleri (açı ve mesafe hesap yöntemi gerekirse krokisinde işaretlenerek) içerecek biçimde orman sınır noktalarıyla birlikte gösteren ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan ya da 1997 yılına en yakın tarihte düzenlenmiş hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara (tutanaktaki mevki ve yer isimleriyle, açı ve mesafelere göre belirlenen hatta) değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
2- Davacı … Yönetiminin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Somut olayda, dava açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı kişiler adına tapuda kayıtlıdır. Davalı kişiler dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir müdahalesinden söz edilemeyeceği için davacının elatmanın önlenmesi talebinin reddine dair kararın onanmasına, bir numaralı bentte hükmün bozulması nedenine göre davacı … Yönetiminin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ:1)Yukarıda iki numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına,
2)Bir numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile tapu iptali ve tescile ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.