Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/1863 E. 2019/3148 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1863
KARAR NO : 2019/3148
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

……..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli …….. mahallesinde bulunan 238 ada 1 (eski 394) parsel sayılı 858,44 m² yüzölçümündeki tarla niteliğinde davalılar murisi adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı … Yönetimi, kesinleşmiş orman kadastrosunda taşınmazın orman sınırları içine alındığını, aynı zamanda eylemli durumunda da orman vasfında olduğunu ileri sürerek tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına ve kesinleşmiş tahdite dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidi ilk defa 1971 yılında 22 nolu Orman Tahdit Komisiyonunca yapılmış, bu çalışma 09/06/1972 yılında ilan edilmiş, 10/06/1973 yılında kesinleşmiş, taşınmaz orman sınırları içine alınmıştır. Daha sonra 1982 yılında 7/3 nolu Orman Kadastro Ekibi 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması ve aplikasyon çalışması yapmış, 1984 yılında yörenin bir kısmında 25 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması yapmış, 2000 yılında da 7 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 3302 ve 3373 sayılı kanunlarla değişik 2B madde uygulama çalışması yapmıştır. Arazi kadastrosu 1967 yılında 766 sayılı Kanuna göre yapılmış, 2013 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre uygulama (yenileme) kadastrosu yapılmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında kesinleşen seri bazda yapılan orman kadastrosu, 1984 yılında kesinleşen 2/B uygulaması olduğu bildirildiği halde, mahkemece bu çalışmalarda dava konusu taşınmaza ilişkin düzenlenen orman tahdit tutanakları ve orman tahdit haritaları getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden hüküm kurulmuştur. Dairemizin iade kararı ile dosyaya bir takım çalışma tutanakları gönderilmişse de ……. ilişkin kesinleşen çalışmaya ilişkin tutanaklar ve orijinal orman tahdit haritası gönderilmediğinden, dosyada mevcut orman tahdit haritasında ise orman sınır noktaları işaretlenmediğinden taşınmazın orman içinde kalıp kalmadığı anlaşılmamaktadır, yine iade üzerine düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın Kocaçal Devlet Ormanı sınırları içinde olduğu gösterilmişse de bu gösterimin aplikasyon sonucu düzenlenen haritaya göre mi yoksa kesinleşen orman tahdidine ilişkin mi olduğu belli değildir ve mezkur tahdite ait çalışma tutanakları getirtilmediğinden bilirkişi raporu bu yönüyle de denetlenememiştir.
…….

Bilindiği üzere orman kadastrosu yapılıp kesinleşen yerlerde, çekişmeli taşınmazın orman sınırı içine alınıp alınmadığı, diğer bir ifadeyle orman kadastrosunda taşınmaz hakkında işlem yapılıp yapılmadığı, orman kadastrosuna dair çalışma tutanaklarının ve kesinleşen orman kadastro haritalarının yöntemine uygun şekilde incelenmesi ve uygulanması ile belirlenir. Bu nedenle, dava konusu yerlerde yapılan tüm orman tahdit ve orman kadastro çalışmalarına (2/B madde uygulaması, aplikasyon, düzeltme çalışmaları dahil olmak üzere) dair işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma, sonuçların askı ilanı ve orman kadastro haritaları, 2/B haritaları, aplikasyon haritalarının orijinal renkli örneklerinin Orman Yönetiminden; yörede 2013 yılında yapıldığı anlaşılan uygulama (yenileme) kadastrosuna dair pafta ve haritalar en eski tarihli memleket haritası, eski hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı getirtilerek, dosyasına eklenmeli, önceki bilirkişiler dışında halen….. ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte; 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe göre hazırlanan……İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10-15 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, aynı esaslarla aplikasyon tutanak ve haritası uygulanmalı; bulunan ilk orman tahdit hattı ile aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile belirlenen orman sınır hatları, sözü edilen haritaların ölçekleri eşitlenerek, çekişmeli taşınmazın ilk orman tahdit haritası ve 1977 yılı aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu, 1971 yılı orman kadastro tutanaklarında belirlenen açı ve mesafeleri (açı ve mesafe hesap yöntemi gerekirse krokisinde işaretlenerek) içerecek biçimde orman sınır noktalarıyla birlikte gösteren ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan ya da 1971 yılına en yakın tarihte düzenlenmiş hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara (tutanaktaki mevki ve yer isimleriyle, açı ve mesafelere göre belirlenen hatta) değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Şayet dava konusu taşınmaz orman tahdit hattına sınır ise tahdit hattı dışında kalan kısımlar yönünden davanın reddine, tahdit hattı içinde kalan kısımlar ise orman vasfında olduğundan davanın kabulü yönünde hüküm kurulmalıdır. Ancak dava konusu taşınmaz seri bazda yapılan orman tahdit hattına sınır değilse ve taşınmazın orman tahdit sınırları dışında olduğu ve orman tahdit hattına da uzak olduğu anlaşıldığı taktirde davacı … Yönetimi aynı zamanda eylemli orman iddiasında da bulunduğundan 1967 tarihinden önceki hava fotoğrafları ve memleket haritası dosya arasına getirilerek fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine
………

uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrıca hava fotoğrafları, kadastro paftası ile çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenerek, davaya konu taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün ve bitki örtüsünü oluşturan unsurların sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve varsa kullanım durumunu belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.