Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2019/1818 E. 2019/2848 K. 22.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1818
KARAR NO : 2019/2848
KARAR TARİHİ : 22.04.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06/11/2017 gün ve 2016/4502 E. – 2017/8937 K. sayılı ilâmıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı … Yönetimi ile bir kısım davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … köyü, 102 ada 51 parsel sayılı 53721 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 1943 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı ve tedavülleri uygulanmak suretiyle fındık bahçesi niteliğiyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı … Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, çekişmeli taşınmazın 19/11/2012 tarihli ek bilirkişi raporunda (B1) harfi ile işaretli 2685,50 m² ve (B2) harfi ile işaretli 26468,96 m²’lik bölümün kadastro tesbit tutanağının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine; (A1, A2 ve A3) harfleri ile işaretli bölümlerin tesbit gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/6228 E. – 11042 K. sayılı kararıyla “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın tamamı fındık bahçesi niteliğiyle tesbit edilmiş olup, dinlenen mahalli bilirkişi beyanında 40-50 yıldır fındık bahçesi olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Orman niteliğiyle tesciline karar verilen (B1) harfi ile işaretli bölüm hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında açık alanda işaretlenmiş olmasına rağmen, orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Taşınmazın diğer bölümleri de eğim ve görünüm itibariyle benzer mahiyette olmasına rağmen (A1, A2 ve A3) harfiyle işaretli bölümlerinin orman sayılmayan, (B1 ve B2) harfleri ile işaretli bölümlerinin ise orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmekle, rapor kendi içinde çelişkili hale gelmiştir. Bunun yanı sıra, mahkemece çekişmeli taşınmaza uygulanan 2 hektar 2975 m² yüzölçümlü sınırları şarken; tarik ve sahibi senet, garben ve cenuben; sahibi senet, şimalen; memişzadeler olan 1943 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı tüm tedavülleriyle birlikte getirilip yöntemince uygulanmamış, fen bilirkişisinden uygulanan tapu kaydının sınırları ve kapsadığı taşınmazları gösteren keşfi izlemeye elverişli rapor alınmamıştır.
Eksik inceleme ve kendi içinde çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, dosya içerisindeki eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve
31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, mahkemece çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu … ili … ilçesi … köyü 102 ada 51 nolu parselin (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen kısımları yönünden açılan davanın kabulüne, bu kısımlara ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (A1), (A2) ve (A3) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden açılan davanın reddine, (A1) ve (A3) harfleri yeni parsel numarası verilerek (A2)’ nin aynı parsel numarası ile tespit maliki adına aynı nitelikte tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ve davalılar …, …, …, …, … vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 06/11/2017 tarihli ve 2016/4502 – 2017/8937 E-K sayılı kararıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Bu kere davacı … Yönetimi ve bir kısım davalı gerçek kişiler vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Karar düzeltme itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava, davacı … Yönetiminin çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu savıyla kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden, (A1), (A2) ve (A3) harfleri ile gösterilen yerlerin orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle yazılı biçimde hüküm kurulmuş ise de dayanak tapu kaydının yöntemine uygun şekilde uygulanması sonucu dava konusu taşınmaza uyduğu belirlenmekle birlikte yapılan orman araştırması taşınmazın öncesinin hukuki niteliğini belirlemeye yeterli olmadığı gibi dolayısıyla yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, hükme esas alınan 24/08/2015 havale tarihli orman bilirkişi kurulu raporunda 1956 tarihli hava fotoğrafı ile 1959 tarihli memleket haritasına dayalı araştırma ve inceleme yapıldığı belirtilmiş ise de taşınmazın (A1), (A2), (A3), (B1) ve (B2) harfleriyle gösterilen bölümlerinin hava fotoğrafı üzerindeki görüntüsü ayrıntılı izah edilmediğinden taşınmazın öncesinin hukuki niteliği ile orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur. Diğer bir anlatımla taşınmazın kısmen veya tamamen orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir.
O halde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi içinde mahkemece daha 1956 tarihinden daha eski tarihli hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve üretilmiş ise ortofoto haritalarının bulunduğu yerlerden getirtidikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve iki jeodezi fotogrametri
uzmanı harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; hava fotoğrafı ve orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının(ve ortofoto haritasının) ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de bu belgeler ölçeğine çevrildikten sonra, haritalar, hava fotoğrafları komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde ve hava fotoğrafı üzerinde gösterilmeli, ayrıca bilirkişilere hava fotoğrafları ve dayanağı haritaları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, raporlarında çekişmeli taşınmaz ile birlikte komşu taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmazlar üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, varsa ağaçların yaşı, cinsi, adedi ve dağılımları, ile ilgili ayrıntılı açıklama yapmaları istenmeli, tarihleri belirtilmek ve keşfin izlenmesi olanağı sağlanacak şekilde çekişmeli taşınmaz komşu taşınmazlarla birlikte memleket haritası ile irtibatlı kroki ve denetime elverişli hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu belirlenirse 4785 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı, yine eylemli durumunda taşınmazın toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olup olmadığı ayrı ayrı değerlendirilmeli, tüm anlatılan hususları ihtiva eden denetlemeye elverişli, bilimsel rapor alınmalı, yöntemince orman araştırması yapılıp taşınmazın öncesinin hukuki durumu ile niteliği tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlendikten ve tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile onanmasına karar verildiği anlaşılmakla davacı ve davalı yanların karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 06/11/2017 gün ve 2016/4502 – 2017/8937 E-K sayılı düzeltilerek onamaya dair kararın kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetimi ile bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 06/11/2017 gün ve 2016/4502 – 2017/8937 E-K sayılı düzeltilerek onana kararının KALDIRILARAK, yerel mahkemenin 09/12/2015 tarihli ve 2014/17-2015/139 E-K sayılı hükmünün BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 22/04/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.