Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6550 E. 2019/466 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6550
KARAR NO : 2019/466
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; davalının davaya konu ana taşınmazdaki B Blok 16,19,20 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, 2012-2013 yıllarından ödenmeyen 3.260,00 TL ortak gider payı (anapara) bedelinin davalıdan tahsili için davalı aleyhine … … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/15246 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu beyan ederek; davalının itirazının iptaline, inkar tazminati, masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; aidatın dayanağını oluşturan kat malikleri kurulu kararı iptal edilmedikçe malik veya kiracının ortak gider borcunu ödemek zorunda olduğu, davalı tarafça talep edilen miktara ilişkin ödeme makbuzu da sunulmadığı, her ne kadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, icra dosyasında talep edilen asıl alacağın bilirkişi raporunda 3.170,00 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafın yapmış olduğu itirazında haksız ve kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının … … 2. İcra Müdürlüğünün 2014/15246 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibine 3.170,00 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…-Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, davalı tarafın ileri sürdüğü takas def’ine ilişkin olarak bir değerlendirmede bulunulamadığı açıkça belirtilmesine, uyuşmazlığın bu yönünün mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği mütalaa edilmesine rağmen, bu yönde bir tahkikat yapılmaksızın mahkemece hüküm kurulması doğru değildir. Bu kapsamda; mahkemece, davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü takas def’ine ilişkin olarak tarafların tüm belge, makbuz, banka kayıtları, tanık ve sair delillerinin toplanarak, belirlenecek alacak kalemleri farklı ise ödeme yükümlülüklerinin başladığı tarih de davacı tarafa açıklattırılarak; aralarında uzman mali müşavir bilirkişinin de olduğu bilirkişi kurulundan tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor aldırılarak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Tahkikatın son celsesinde; bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiğine dair tutanak tutulmasına rağmen, dosya kapsamında bilirkişi raporunun taraflara ve özellikle de bu hususta temyiz isteminde bulunan davalı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin bir tebligat parçasına rastlanılmamıştır. Bilirkişi raporu davalı vekiline tebliğ edilmeyip, rapora karşı itirazlarını sunma hakkı tanınmayarak, mahkemece hukuki dinlenilme hakkına aykırı olacak şekilde davranılarak karar verilmesi bozma nedenidir.
3-Ayrıca kabule göre de dava konusu alacak kat malikleri kurulu kararı ile belirlenen ortak gider alacağı olup belirli, hesap edilebilir ve likit nitelikte olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.