Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6517 E. 2019/3307 K. 09.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6517
KARAR NO : 2019/3307
KARAR TARİHİ : 09.05.2019

…….
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile müvekkili … ile davalıların…. adresinde bulunan binada kat maliki olduklarını, müvekkili ile davalılardan … ve … arasında bir takım sosyal ve hukuki sorunların mevcut olduğunu, davalılardan …’in usul ve yasalara aykırı usulsüz iş ve kararlara imza atarak kendi başına apartmanda bir takım işlere kalkıştığını, yönetici olduğunu iddia ederek apartman kat maliki toplantısının Nisan 2011 tarihinde yapıldığını ve burada kendisinin yönetici seçildiğini beyanla taraflarına karar defteri sureti gönderdiğini, bu kat malikleri toplantısından kimsenin haberi olmadığını…. sayılı dosyasıyla …’in yönetici olmadığının tespiti davası açtıklarını, davalı …’in 21/01/2012 tarihinde kat malikleri ile toplantı yaparak kararın bir örneğini müvekkiline tebliğ ettiğini, bu toplantıya davalı …, oğlu … ve diğer kat malikinin kiracısının vekaleten katıldığını, toplantıda bir çok kararların alındığını, usul ve yasaya aykırı olarak toplanan ve bir takım kararlar alan kat maliklerinin bu toplantısı ve aldıkları kararların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun amir hükümlerine aykırı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı olarak toplanan kat malikleri tarafından alınan kararların, toplantının usulsüz ve geçersiz bulunduğundan bahisle iptaline karar verilmesini, toplanının usul ve yasaya uygun olduğunun değerlendirilmesi halinde, alınan kararların, nitelikleri itibarı ile değerlendirilip iptallerine karar verilmesini, dış cephe ile alınan ve fahiş bir fiyat taşıyan kararın, evvel emirde tedbiren durdurulmasına, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de davalılara tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yargılama sırasında 13.07.2012 tarihinde 2 nolu bağımsız bölümün …’ya satıldığı, davacının dava açma ehliyetinin kalmadığı, her ne kadar yeni malik …’nun davaya asli müdahale talebinde bulunmuş ise de asli müdahale talebinde bulunanın hukuki bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın mahkemenin karar tarihinden (01/03/2016) önce 13.07.2012 tarihinde davacı tarafından satıldığı, yeni malikin … olduğu, mahkemenin malik değişiminden haberdar olduğu ve yeni malikin kendiliğinden davaya katılma talebinin de bulunduğu anlaşılmıştır.
….
6100 sayılı HMK’nın 125/2 maddesinde, “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” hükmü yer almaktadır.
Bu nedenle yeni malik olan …’nun davacı sıfatı kazanması gerektiği dikkate alınarak HMK’nın 125/2. fıkrası uyarınca işlem yapılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.