Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6362 E. 2019/185 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6362
KARAR NO : 2019/185
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile, davalının davaya konu ana taşınmazdaki B.103 blok, 35 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, ödenmeyen …519,90.-TL asıl alacak aidat bedelinin …460,09.-TL ana para doğalgaz bedeli ve …389,82.-TL işlemiş gecikme tazminatı ile birlikte toplam 7.369,81.-TL’nin tahsili için davalı aleyhine … … 9. İcra Müdürlüğünün 2011/8788 sayılı dosyasından adi takip başlatıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin sürdürülmesine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davalı kat malikinin icra takip tarihi itibariyle davacı yönetime ….979,99.-TL asıl alacak, …389,82.-TL işlemiş gecikme tazminatı olmak üzere toplam 7.369,81.-TL borçlu bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulü ile davalının … … 9. İcra Müdürlüğünün 2011/8788 sayılı takibe itirazının iptali ile takibin ….979,99.-TL asıl alacak, …389,82.-TL işlemiş gecikme tazminatı olmak üzere, toplam 7.369,81.-TL üzerinden ve asıl alacağa icra takip tarihinden tahsil anına kadar aylık %5 gecikme tazminatı uygulanarak tahsili şeklinde sürdürülmesine, asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ortak gider alacağına ilişkin icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde borcun dayanağı olan genel kurul kararının davalıya tebliğ edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadığı gibi, dava konusu bağımsız bölümün dahil olduğu blok temsilcisinin kim olduğu ve toplantıya katılıp katılmadığı kaldı ki katılmış olsa dahi kararın davalıya tebliğ edilip edilmediği ve yön planına göre ortak gider alacağına ilişkin karar alma yetkisinin blok temsilcilerinde olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmamıştır.
Mahkemece öncelikle karar defteri ve yönetim planının celbi ile ortak gider yönünden karar almaya yetkili organın kim olduğu ve yönetimin kimlerden oluştuğu hususu belirlenmelidir. Daha sonrasında; Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamaları nazara alınarak dava konusu edilen döneme ait olmak üzere yönetimde bulunan ortak gider alacağına ilişkin karar ve işletme defterleri, fatura ve makbuzları; davaya konu aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantılarına davalının katılıp katılmadığı, katılmamış ise bu kararların davalıya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin belgelerin varsa bu dönemlere ilişkin işletme projesinin aslı veya onaylı örneği ile işletme projesinin varsa davalıya tebliğine ilişkin belgelerin davacı yönetimden celbi ve diğer kayıt ve belgeler getirtilip tüm hesapların uzman bilirkişiye incelettirilerek davalının davaya konu ortak gider ve aidat borçlarının bulunup bulunmadığının ve borcu var ise ödeyip ödemediğinin tespit ettirilmesi, belge ve kayıt bulunmadığı takdirde tarafların tüm delilleri toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde incelenerek oluşacak sonuca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/01/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.