Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6326 E. 2018/8320 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6326
KARAR NO : 2018/8320
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Hükmü temyiz eden davalılar vekilinin adli yardım talebinde bulunması üzerine; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 24/11/2016 gün ve 2016/7344 E. – 15073 K. sayılı adli yardım isteminin reddine dair verdiği karara davalılar vekili tarafından itiraz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Yerel mahkeme hükmünün davalılar vekilince adli yardım talepli olarak temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 24/11/2016 gün ve 2016/7344 E. – 15073 K. sayılı kararı ile adli yardım taleplerinin reddine ve temyiz harç ve başvuru harcı ile giderlerinin tamamlanması için geri çevrilmesine ilişkin karar verilmiş, bu karara davalılar vekilinin yaptığı itiraz üzerine, dosya HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca itirazı incelemekle görevli olan Dairemize gönderilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ve devamı maddeleri uyarınca adli yardım talebinde bulunan kimse, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğunu ispat etmek (yoksulluk şartı) ve davada veya talepte haklı olduğu yolunda kanaat uyandırmak zorundadır (haklı olma şartı).
Aynı Kanunun 334. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise; tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanabilmesi sadece kamuya yararlı dernek ve vakıflarla sınırlıdır. Kanunda adli yardımdan yararlanacak kişiler arasında sayılmadığı için sermaye şirketleri adli yardımdan yararlanamaz.
Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de; adli yardım talebinde bulunacak kişi, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan davalı şirket yönünden; ticari şirket olması nedeniyle yukarıda anılan kanun hükmü gereği adli yardımdan yararlanma hakları bulunmamaktadır.
Gerçek şahıslar yönünden ise, adli yardım istemine dair dilekçenin ekinde sunulan belgelerden adli yardım talebinde bulunan davalı gerçek şahısların ödeme gücünden yoksun olduğu hususunda yeter kanaat oluşturmamıştır. Bu durum karşısında davalılar vekilinin itirazının HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin itirazının 6100 sayılı HMK’nın 337. maddesinin, 11.04.2013 kabul tarihli, 30.04.2013 tarih ve 28633 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6459 sayılı Kanunun 23. maddesiyle değişik ikinci fıkrası uyarınca kesin olarak REDDİNE 18/12/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.