Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6200 E. 2019/543 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6200
KARAR NO : 2019/543
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … …. Asliye Hukuk ile … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince, somut olayda; haksız fiilin işlendiği yer …/…, davacının merkezinin bulunduğu yer ise …’dur. Dava açıldığı tarihte davalının ikametgahı ise …’dır. Davacı kendisine tanınan haklardan birini kullanarak yetkili sayılan mahkemelerden birinde dava açtığı takdirde davalı tarafın yetki itirazı dinlenemeyecektir. Ancak davacı yetki konusunda seçimlik yetkilerden hiç birini seçmemiş olduğundan yetkili mahkemeyi seçme hakkı davalı tarafa cevap dilekçesi ile verilmektedir (HMK madde 19). Tüm bu nedenler ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 11/06/2015 tarihli 3 nolu celsede verilmiş olan yetki itirazının reddine ilişkin karardan dönülerek; yetkili mahkeme … Nöbetçi Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi olup anılan yasal düzenlemeler de nazara alındığında davanın … Nöbetçi Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
… …. Asliye Hukuk Mahkemesince ise 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim mahkemeleridir. Yetki ilk itirazında bulunan davalının adresi dava dilekçesinde … olarak gösterilmiş, gösterilen bu adreste de davalıya tebligat yapılmıştır. Bu itibarla bu davalının dava tarihinde ikametgahının … olduğu hususu sabittir. Aynı kanunun haksız fiilden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 16. maddesi uyarınca, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu öngörülmüş olup … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik karar gerekçesinde haksız fiilin meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yerin … olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinde kazanın meydana geldiği yer … ili, … ilçesi, olarak belirtilmiş olduğundan haksız fiilin meydana geldiği yer … ili … olmadığı gibi ayrı adli teşkilatın mevcut olduğu … ilçe de değildir. Haksız fiilin meydana geldiği yer de yine ayrı adli teşkilatın bulunduğu …/… ilçesi olup HMK’nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilin meydana geldiği yer olarak … Mahkemeleri yetkili olmayıp … Mahkemeleri yetkilidir. Ayrıca dava dilekçesinde davacı zarar görenin adresi … olarak gösterilmiş olup mahkememiz zarar görenin yerleşim yeri olarakta yetkili değildir. Aynı Kanunun, davalının birden fazla olması halinde yetkiyi düzenleyen 7/(…) maddesi ile; “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmüne yer verilmiş olup eldeki davanın dayanağı haksız fiil için davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme yasada belirtilmemiş olduğundan … Asliye Ticaret Mahkemesi haksız fiilin meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yer ile zarar görenin yerleşim yeri olarak yetkili değil ise de davalının yerleşim yeri olarak genel yetki kuralı uyarınca yetkilidir.
Davanın açılması sırasında seçim hakkı davacı tarafta olup birden fazla yetkili mahkemenin bulunması halinde davacı dilediği yetkili yerde davasını açabilir. Eldeki davada davacının seçim hakkını kullanarak davayı kendi yerleşim yeri mahkemesinde açmıştır. Kaldı ki, yetki itirazının ileri sürülmesini düzenleyen 6100 sayılı HMK.’nun 19/(2) maddesi; “Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü amir olup, eldeki davada, yukarıda da beyan edildiği üzere birden fazla yetkili mahkeme mevcut olduğundan, yetki ilk itirazında bulunan davalılar vekilinin seçtiği yetkili mahkemeyi” … Mahkemelerinin yetkili olduğunu” bildirdiği gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde HMK’nın 7/…-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Haksız fiil halinde HMK’nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olduğu gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, haksız fiil …/…’de meydana gelmiş, zarar görenin yerleşim yerinin ise … olduğu, dolayısı ile davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davacı davayı zarar görenin yerleşim yerinin bulunduğu … ilinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince … Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.