Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6135 E. 2019/332 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6135
KARAR NO : 2019/332
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … … 16. Asliye Hukuk ve … … 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… … 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3/L maddesi gereğince, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan işler tüketici işlemleri sayıldığından ve aynı Kanunun 23. maddesi gereğince, tüketici işlemlerinde görevli mahkemeler tüketici mahkemeleri olarak belirlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… … 2. Tüketici Mahkemesi tarafından ise bir hukukî işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davalı işçilik alacağının tahsili için davacı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı işçi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya kapsamında Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma kararı mevcuttur.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada, davacı, davalı ile aralarındaki vekalet ilişkisi nedeniyle ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Avukat olan davacının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadıkları kuşkusuzdur. Davalı işçilik alacağının tahsili için davacı avukata vekalet verdiği, davalının mesleki ve ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname vermediği gözetildiğinde aralarındaki vekalet ilişkisi yönünden davalının 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilmesi ve bu olgunun sonucu olarak taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … … 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.