Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/6063 E. 2019/312 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6063
KARAR NO : 2019/312
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk ile … Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
… …. Asliye Hukuk Mahkemesi, somut olayda davacı vekilinin alınan imzalı beyanından ve dosya kapsamından davacının mesken ihtiyacı için halen oturmakta olduğu ve fiilen kendisine teslim edilen taşınmazı 1973 yılında … ‘dan satın aldığı, tapusunun verilmemesi üzerine tapu iptali ve tescil istemiyle dava ikame etmesinde kanunun 3 ve 23 maddeleri gereğince tüketici mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Tüketici Mahkemesi ise her ne kadar uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığından bahisle …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş ise de, mahkememiz iş bu davaya bakmaya görevli değildir. Dava dilekçesinde bahsi geçen …’nün arsa maliki davalılar aleyhine açtığı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/407 E. – 2006/51 K. sayılı (Yargıtay bozmasından önceki esası 1998/720 E) dava dosyasının incelenmesinde; bu mahkemede yapılan yargılama sonucunda dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine temyiz ile gittiği ve temyiz sonucu kararın bozulduğu, bozma ilamında arsa maliki olan ölü … . ile … ve dava dışı kişiler arasında adi ortaklık kurulduğu ve ortaklığın tasfiyesine yönelik araştırma yapılıp buna göre hüküm kurulması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece bu yönde araştırma yapılarak ortaklığın tasfiyesine karar verildiği ancak bu arada davacı tarafın davadan vazgeçmesi nedeniyle davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Söz konusu bu davada dosyamız davacısının daireyi satın aldığını ve yüklenici olduğunu belirttiği …’nün davacı tarafın iddiası gibi yüklenici olmadığı, aksine arsa sahibi ölü … . ile dava dışı …’la bir araya gelerek adi ortaklık kurdukları belirlenmiştir. Bu durumda davacı …’nın yükleniciden daire satın almadığı, adi ortaklık tarafından yapılan dairelerden birini haricen satın aldığı anlaşılmaktadır. TMK.706, BK. 213, Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanunu 60. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gereklidir. Tarafların aralarında yaptıkları sözleşmenin şekil şartlarına uymama nedeniyle geçersiz bir sözleşme olduğu, bu durumda Tüketici Mahkemesinin görevli olmayacağı, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda; davacı vekili davalıların murisi … .’ın, … ve … ile bir araya gelerek 01.04.1973 tarihinde adi ortaklık meydana getirerek … 134 pafta, 527 ada, 17 parsel no’lu … .’a ait bulunan arsa üzerinde inşaat yapma konusunda anlaştıklarını, davalıların murisinin sermaye olarak arsa payını ve nakit, diğerlerinin de nakit koymak suretiyle belirtilen taşınmaz üzerinde 7 adet bina yapılması konusunda mukavele yapılmış ise de bu taşınmaz üzerine 6 daire satılmak üzere yapıldığını, tapu devirlerinin yapımının geciktiğini ve bu sırada … . isimli şahsın öldüğünü, taşınmazın halen arsa olarak gözüktüğünü, belirtilen tapu kaydının 2981 sayılı Kanun uygulaması sonucunda Caferbey Mah. 262 pafta 1791 ada, 11 parsel sayısını aldığını, adi ortaklardan …’nün de mukavele gereği kendisine isabet eden dairenin tapusunun iptali konusunda ikame etmiş bulunduğu tapu iptal davasında … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/720 Esasında kayıtlı açtığı davada arsa paylarının oranlaması sonucunda 8/36 payın iptaline ve … adına tesciline karar verildiğini, bu nedenle davalıların murisine ait bulunan tapunun …/36 payının (fazla hisse hakları mahfuz kalmak üzere) iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacı gerçek kişiler arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Malvarlığı haklarına yönelik davanın, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.