Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5948 E. 2019/313 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5948
KARAR NO : 2019/313
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … 2. Asliye Ticaret ve … …. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; davacı ile dava dışı emlakçı … arasında emlak satış protokolü imzaladığı, davacının protokol gereği 10.000,00 TL’lik senet verdiği ve davacının sözkonusu evi satın almaktan vazgeçmesi nedeniyle sözkonusu senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senetlerinden kaynaklanmayıp 6502 sayılı Tüketici Kanunun 3/…-(l) maddesinde düzenlenen simsarlık sözleşmesinden doğduğu anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı …. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer vermiştir. Yasanın 3. maddesinde, mal: alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade ettiği belirtilmiştir. Aynı kanunun 3/…-(l) maddesinde tüketici işlemleri içinde simsarlık sözleşmesi de sayılmıştır. Davacı gerçek şahıs olup, tacir değildir, bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılarak uyuşmazlığın çözümü gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
… …. Tüketici Mahkemesi ise, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/26220 E.- 2017/11630 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra Yargıtay ilamı doğrultusunda da davacı, …’dan harici olarak bir ev satın alma hususunda anlaştıklarını ve bir adet senet verdiğini, bu senedin de davalı … tarafından …’ya verildiğini ve hakkında bu senetten dolayı takip başlatıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile eldeki davayı açmıştır. Bozma ilamı uyarınca davalıların, mesleki ve ticari faaliyet ile hareket ettiklerine dair dosyada bir delil bulunmadığına göre bu davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığı tüketici sıfatıyla hareket etmediği anlaşılmış, davalıların tüketici konumunda olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”
6100 sayılı HMK’nın 23/2. maddesinde, “Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olayda … 2. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulü ile davacının takibe konu olan 13/01/2013 vadeli 10.000,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin kararının Yargıtay 13. Hukuk Dairesince “Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasındaki uyuşmazlığın mal ve hizmet piyasalarında bir malın mesleki ve ticari olmayan amaçla edinilmesi veya kullanılmasından doğması aranmaktadır. Davalıların, mesleki ve ticari faaliyet ile hareket ettiklerine dair dosyada bir delil bulunmadığına göre bu davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.” denilerek bozulmuştur. Bu durumda davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu özel dairenin kabulündedir. Özel Dairenin bozma kararının mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır.
O halde uyuşmazlığın … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.