Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5904 E. 2019/1111 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5904
KARAR NO : 2019/1111
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davaclar … ve … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin Kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … köyü 104 ada 3, 107 ada 6, 112 ada 30, 32, 34, 36, 42, 43 ve 51 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 107 ada 6 sayılı parselin … niteliğiyle … adına, diğer tüm parsellerin tesbit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan … tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.12.2010 gün ve 2010/15737 E. -16995 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ”Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; uzman bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazların tümünün birarada gösterildiği, kadastro paftası ile irtibatlı kroki düzenlenmemiş, taşınmazlardan sadece 107 ada 6 sayılı parselin sınırında … bulunduğu gerekçesiyle bu parsel hakkında … araştırması yapılmış ve 1956 yılı hava fotoğraflarındaki konumuna göre 107 ada 6 sayılı parselin … niteliği ile … adına tesciline karar verilmiştir. Krokide diğer parsellerin numaraları yazılmadığından denetleme imkanı bulunmamaktadır. Ziraat uzmanı da yine taşınmazların tamamını incelememiştir. Dosyadaki belgeler incelendiğinde 112 adada bulunan çekişmeli taşınmazların tümünün doğusunda 109 ada … parsel sayılı … niteliğindeki taşınmaz bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairenin 18.05.2010 günlü geri çevirme kararında istenmesine rağmen çekişmeli 104 ada 3 sayılı parselin güneyinde bulunan taşınmazlar belirlenerek tutanakları getirtilmemiş, yine 104 ada 2, …, 9, 31, 33, 37, 41, 48 ve 50 sayılı parsellerin davalı oldukları anlaşılmakla birlikte, dava dosyaları; kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmişlerse hüküm sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilmemiş, tespit tarihinden 20 yıl öncesini ve daha eski tarihlerdeki kullanım durumunu ve tasarruf sınırlarını gösteren memleket haritaları ve hava fotoğrafları ile araştırma yapılmamıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince … sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten , tespit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile kadastro tespit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen Orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoroskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte, öncelikle taşınmazların tümünü birarada gösteren kadastro paftası ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş steoroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp , hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, … ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen … içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, yukarıda açıklanan komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı kayıt ve belgeler ile dava dosyaları ve tapu kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri araştırılmalı,yine çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan ve paftasında afet kadasro alanı olarak gösterilen yerin durumu, kimler adına ne olarak tescil edildiği araştırılmalı, taşınmazlar … sayılan yerlerden değil ise öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından bu konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, toplanacak deliller çerçevesinde taşınmazın kim adına, hangi nitelikle tescil edileceğine karar verilmelidir” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 107 ada 6 sayılı parselin … niteliğiyle … adına, diğer tüm parsellerin tesbit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar … ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce … kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca … Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 19/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.