Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5842 E. 2019/3036 K. 02.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5842
KARAR NO : 2019/3036
KARAR TARİHİ : 02.05.2019

…….

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği tapulama harici yaklaşık 70 ve 20 dönüm civarındaki iki taşınmazın 20 yılı aşkın süredir müvekkili tarafından ekilip biçildiğini, çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatı ile müvekkili tarafından kullanıldığını ve imar ve ihya edildiğini belirterek taşınmazların müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu yerin kayıt dışı kalmış yerlerin tescili sebebiyle 15/03/2013 tarihinde Hazine adına ham taprak niteliğiyle tescil edilen 684 parsel içinde kaldığı anlaşılmış, davacı vekili de, 05/12/2013 tarihli celse de, davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddi ile…… köyünde bulunan 684 parsel sayılı taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile fen bilirkişisinin 16/04/2013 tarihli raporu uyarınca raporda (A), (B), (D), (E) ve (F) harfleriyle belirtilen alanlara ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,  davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede orman kadastro çalışması yapılmamış olup, arazi kadastrosu ise 1980 yılında yapılmış, dava konusu yerler tapulama harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olmadığı ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 02/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.