Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5807 E. 2019/64 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5807
KARAR NO : 2019/64
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve Ark. vekili ile müdahil davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 102 ada 12 ve 13 parsel sayılı sırasıyla 1274,25 m² ve 4467,97 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden hali arazi niteliğiyle davalı … adına tesbit edilmişlerdir.
Davacılar, kanuni süresi içinde … köyüne ait 102 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve tapu kaydına dayanarak dava açmışlar yargılama sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu köyün adının … olduğunu belirterek dilekçelerini düzeltmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 06/11/2008 gün ve 2008/8425 – 7079 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 06/11/2008 gün ve 2008/8425 – 7079 E.K. sayılı kararında özetle; “Mahkemece, davacı vekili tarafından köy isminin düzeltilmesi için verilen dilekçe tarihinden önce kadastro tutanağının kesinleştiği kabul edilerek görev yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına ve usule uygun değildir. Davacı vekili 15.05.2007 tarihli dava dilekçesinde …ilçesi, … mevkiinde bulunan (F 26-b-20-b-2-c) pafta numaralı, 102 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar için dava açmıştır. Dava dilekçesinde köy ismini yanlış bildirmiş, bu yanlışlığı da 8.8.2008 tarihli dilekçesi ile düzeltmiştir. Dava konusu edilen taşınmazların … ilçesi,… köyü Teflen … mevkiinde bulunan (F 26-b-20-b-2-c) pafta numaralı, 102 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar olduğunda kuşku yoktur. Taşınmazların kadastro tutanakları 14.04.2007, 16.05.2007 tarihleri arasında askı ilânına çıkmış dava da 15.05.2007 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca köy adına ilişkin maddi hatanın düzeltilmesi için sunulan 08.08.2007 tarihli dilekçenin dava dilekçesi olarak değerlendirilmesi isabetsiz olup davanın süresinde olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu … Mahallesi 102 ada 12 ve 13 nolu parsellerin tesbitlerinin iptali ile … mirasçıları adına el birliği mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.03.2014 tarih ve 2014/1213 – 2840 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.03.2014 tarih ve 2014/1213 – 2840 E.K. sayılı kararında özetle; ”Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacıların dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; hali arazi niteliği ile … adına tesbit edilen taşınmazların doğu sınırı 102 ada 23 numaralı Devlet Ormanı olup, çekişmeli taşınmazların ormana bitişik olması sebebiyle … sayılan yerlerden olup olmadıkları ve hukukî durumları öncesi itibariyle araştırılmadığı gibi davacıların dayandıkları tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları getirtilip usulünce uygulanmamış, yine krokiye göre taşınmazların sınırında dere olduğundan jeolog bilirkişiden de rapor alınmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
Dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede daha önce … tahdidi yapılıp yapılmadığı da anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştırma yapılmamıştır. Tahdit yapılmışsa; kural olarak, bir yerin … olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Ancak, bu sınırlandırmada 4785 sayılı Kanun hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Zira, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet ormanlarını belirlemiş olup; bu Kanuna göre, 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşup kesinleşen tahdit haritaları, sınır dışında kalan taşınmazların … niteliğini ve hukuki durumunu saptamakta yetersiz kalır. Bu şekildeki taşınmazların … olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlara göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun …. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları kanunda gösterilmiştir. ” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davacılar tarafından açılan davanın reddine, müdahil davacı … Yönetimi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu … ilçesi … beldesi … mahallesi yeni 206 ada 65 (eski 102 ada 12) parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu … ilçesi … beldesi … mahallesi yeni 206 ada 61 (eski 102 ada 13) parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, … vasfı ile … adına tapuya kayıt ve tesciline, bu parselle ilgili olarak 3303 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince konulan şerhin yazılmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı … ve Ark. vekili ile müdahil davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde … kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik …. maddesine göre yapılmıştır. ( 17.04.2007- 16.05.2007)
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 206 ada 61 (eski 102 ada 13) parsel sayılı taşınmazın … sayılan yerlerden olduğu, uzman … bilirkişi tarafından kesinleşmiş … tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 206 ada 65 (eski 102 ada 12) parsel sayılı taşınmazın … tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil isteyen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca … Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına,
aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine 14/01/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.