Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5573 E. 2018/7532 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5573
KARAR NO : 2018/7532
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada… 11. Asliye Ticaret ve … 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 11. Asliye Ticaret Mahkemesince; davalı …’nın müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzaladığı 15/08/2006 tarihli protokol ve bu protokolün 7.maddesi hükmü ve HMK’nın 17. maddesi birlikte değerlendirilmiş ve buna göre mahkememizin iş bu dava açısından yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, kamu düzenine ilişkin kesin yetki durumunun söz konusu olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesince ise davalılar tarafından yetki ile ilgili herhangi bir ilk itirazda bulunulmadığı gibi, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesindeki yetki sözleşmesinin belirlenen yerin kesin yetki kuralının olmadığı durumlarda tacir veya kamu tüzel kişisi olan taraflar arasında bulunması halinde sözleşme ile belirlenen yerin Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2014/2388 E. – 2015/241 K., 2015/493 E. – 772K., 2015/133 E. – 427 K., Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/1134 E. – 3775 K. sayılı emsal nitelikli kararlarında da açıklandığı üzere münhasır yetkili yer olacağı kesin yetki kuralından ayrı olarak münhasır yetki kuralının da yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/1246 E. – 1455 K., 2017/153 E. – 537 K., 2015/2461 E. – 8326 K., 2014/9422 E. – 2015/7138 K., Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/19-1520 EK, 2014/524 K, 2013/15-1021 E. – 2014/424 K., 2013/10-395 E – 2013/1568 K., 2012/10-1153 E, 2013/245 K sayılı kararlarında açıklandığı üzere ancak ve ancak ilk itiraz olarak öne sürülmesi halinde nazara alınabileceği ve öne sürülmeyen yetki ilk itirazının re’sen dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığı, somut olayda ise davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmamasına ve ayrıca taraflar arasındaki dayanak diğer sözleşmenin de … da düzenlenip… mahkemelerini yetkili kılmış olmasına ve yetki şartını içeren 15/08/2006 tarihli sözleşmenin düzenlenme tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 22. maddesi uyarınca sözleşmedeki yetki şartının kesin olmadığı gibi esasen münhasır dahi olmadığı ancak ve ancak ilave yetkili mahkemenin belirlenmesinin sonuçlarını doğuracağı ve yine dosya kapsamıyla benzer nitelikli Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/18574 E. – 2016/12983 K., Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2013/11001 E. – 15744 K., 2013/1847 E. – 2013/5689 K., 2015/13901 E. – 2016/4064 K., 2015/6025 E 2015/15039 K., Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016-4886 E. – 7233 K., 2016/13121-12243 E K, (…6100 sayılı HMK’nın 116-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiş, 117/1. maddesinde de cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen ilk itirazların dinlenemeyeceği hükmü getirilmiştir. Kesin yetki bulunmayan hallerde davalı tarafından süresinde ileri sürülmeyen yetki itirazının daha sonra ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi mahkemece de kendiliğinden dikkate alınamaz. 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde görülebileceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yetki sözleşmesi de ancak kesin yetki bulunmayan hallerde ve tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmaları halinde geçerli olarak yapılabilir. Somut olayda, taraflar arasındaki 04/12/2007 tarihli taşeron sözleşmesinin 18. maddesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığından sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. HMK’nın 17. maddesi gereğince davanın sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılacağına dair hükmün aksi de kararlaştırılabileceğinden münhasır yetki olup, kesin yetki niteliğinde değildir. Davalı tarafça süresi içinde yetki itirazında bulunulmamıştır. Bu durumda davanın ilk açıldığı…) 2016/4886 E. – 7233 K. ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2017/250 E. – 251 K. sayılı kararlarında açıkça yetki ilk itirazı bulunmaksızın verilen yetkisizlik kararı üzerine ikinci yetkisizliğin verilmesinden sonra merci tayini amacıyla bakılan dosyalarda davanın ilk açıldığı yer mahkemesinde görülmesi gerektiğine yönelik hükümleri de göz önünde bulundurularak bu davayı görmekte davanın ilk açıldığı yer olan… 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu ve bu düzenlemelere göre mahkememizin iş bu davada yetkili olmadığı anlaşılmış ve olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkartılarak mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi ile yetkili yerin… 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK’nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. (11. HD 2016/15056 -2017/319 vb)
Somut olayda, kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazı ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı… 11. Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı… 11. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince… 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.