Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5455 E. 2018/7239 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5455
KARAR NO : 2018/7239
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; davalının site yönetimine ödemesi gereken mantolama bedelini ödememesi üzerine aleyhinde açılan…21. İcra Müdürlüğünün 2013/10853 Esasında yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiği ileri sürülerek, itirazın iptaliyle takibin devamı ile takibe konu alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinde ana gayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluktan, 20. maddesinde ana gayrimenkulün genel giderlerine katılmaktan bahsedilmektedir. Buna göre, ana gayri menkulün “mantolama” işinin de ortak alan ve ortak giderlerden sayıldığı konusunda kuşku yoktur. Kanunun Ek 1. maddesi hükmüne göre bu yasadan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklara ilişkin davaların değerine bakılmaksızın ana taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi ve süresinde istekte bulunulması halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak gider alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanunundan 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen toplu yapılara ilişkin özel hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.
Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.