Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5407 E. 2019/932 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5407
KARAR NO : 2019/932
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 1994 yılında yapılan kadastro sırasında … köyü 254 ada 503 parsel sayılı 92.415,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle … adına tespit görmüş olup daha sonra mera olarak tahsis edildiğinden tapuda mera vasfı ile kamu orta malı olarak kayıtlıdır.
Davacı … Yönetimi taşınmazın mera tespit komisyonunca mera olarak tahsis edildiği ancak taşınmazın … vasfında olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.10.2006 tarih ve 2006/13815-12984 E.K. sayılı kararıyla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle düzeltilerek onanmış ve dosya … İlçe Adliyesinin … Adliyesi ile birleşmesiyle … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile … vasfı ile … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … kadastrosu 1980 yılında kesinleşmiş … tahdit ve kadastrosuna göre … sayılmayan yerlerden kabul edilmiş ve 1995 yılında kesinleşen kadastro ile ham toprak vasfı ile … adına tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın mera olarak tahsis edildiğinden tapuda mera vasfı ile kamu orta malı olarak kayıtlı olduğu anlaşılmakla, 6360 sayılı Kanun gereğince dava konusu taşınmazın bulunduğu Hallaçlar köy tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katıldıklarından … İlçe Belediye Başkanlığı ve çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu büyükşehir belediye başkanlığı dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Mahkemece 6360 sayılı Kanunun geçici …. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı taşınmazın idari sınırları içinde bulunduğu … Büyükşehir Belediye Başkanlığının ve … İlçe Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
Ayrıca mahkemece eksik bilirkişi raporları dayanak yapılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır şöyleki, … bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın genel eğiminden bahsedilmiş ise de eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından taşınmazın bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları incelenmeden hüküm kurulmuştur. Yine mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi gözardı edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması da doğru olmamıştır.
O halde, mahkemece öncelikle davada taraf olmayan … Belediye Başkanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya karşı diyecekleri sorulmalı kendilerine savunma hakkı verilerek ileri sürecekleri yazılı delilleri toplanmalı bundan sonra, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihe en yakın iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … mühendisi ve bir fen mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca … içi açıklık olup olmadıkları değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.