YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5118
KARAR NO : 2019/357
KARAR TARİHİ : 22.01.2019
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ile davalılar … ve … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
… ili, … ilçesi, … köyü 1484, 1490 ve 1491 parsel sayılı sırasıyla 8400 m2, 10560 m2 ve 10100 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, tarla niteliğiyle sırasıyla …, … ve … adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı … vekili, 24.12.2007 havale tarihli dilekçesinde; … ilçesi, … köyü 1484 parsel sayılı müvekkili adına tapulu taşınmazların ormanla ilgisi bulunmadığı halde, … kadastro çalışmasında … sınırı içinde bırakıldığını iddia ederek, … kadastro komisyonunca yapılan tesbitin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … vekili, 24.12.2007 havale tarihli dilekçe ile açtığı ve eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilen davada; … ilçesi, … köyü 1490 parsel sayılı müvekkili adına tapulu taşınmazların ormanla ilgisi bulunmadığı halde, … kadastro çalışmasında … sınırı içinde bırakıldığını iddia ederek, … kadastro komisyonunca yapılan tesbitin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … vekili, 24.12.2007 havale tarihli dilekçe ile açtığı ve eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilen davada; … ilçesi, … köyü 1491 parsel sayılı müvekkili adına tapulu taşınmazların ormanla ilgisi bulunmadığı halde, … kadastro çalışmasında … sınırı içinde bırakıldığını iddia ederek, … kadastro komisyonunca yapılan tesbitin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaların altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı değerlendirilerek dava dilekçesinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/B maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun … – …. maddeleri uyarınca görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi vekili tarafından kararda belirtilen altı aylık sürenin hak düşürücü süre olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilen davalar arasında hukukî ve fiili irtibat bulunmaması nedeniyle verilen birleştirme kararlarının usûl ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.06.2014 tarih ve 2014/2661 E. – 6368 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ”Dava, bölgede yapılan … kadastrosuna itiraza ilişkin olup mahkemece, altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra davaların açıldığı gerekçesiyle dava dilekçelerinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu değerlendirmesi yerinde değildir. Somut olayda; çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede 17 nolu … Kadastro Komisyonu Başkanlığınca yapılan … kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanak ve haritalar 21.06.2007 tarihinde 6 aylık süre ile ilâna çıkarılmış olup dava açma süresinin son günü (21.12.2007-Cuma) Kurban Bayramı tatiline rastlamaktadır. Son günü tatile rastlayan sürelerde tatilin sona erdiği günün ertesi günü işlem yapılabilir. Hafta sonu tatilleri olan 22 Aralık Cumartesi ve 23 Aralık Pazar gününü izleyen 24.12.2007 tarihinde harcı yatırılmak suretiyle açılan davaların süresinde olduğu gözetilerek, yargılamaya devamla varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçelerinin görev yönünden reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır” şeklinde gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde …-Davacı …’ın davasının kabulü ile; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, … mevkiinde kain 1484 nolu parselin … kadastro tespitinin iptaline,
2-Bu dosya ile birleştirilen … Kadastro Mahkemesinin 2007/3 Esas ve 2009/… Karar sayılı dosyasında davacı …’in davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile; dava konusu … ili, …. ilçesi, … köyü, … mevkiinde kain 1491 nolu parselin Fen Bilirkişisi …’ın dosyada mevcut 01/06/2015 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterdiği 8.818,00 metre kare mesahalı kısmına yönelik … kadastro tespitinin iptaline, parselin geriye kalan ve aynı bilirkişinin krokili raporunda (B) harfi ile gösterdiği 5.107,00 metre kare mesahalı kısmının uygulama tespiti gibi … vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit ve tapuya tesciline,
3-Bu dosya ile birleştirilen … Kadastro Mahkemesi’nin 2007/… Esas ve 2009/2 Karar sayılı dosyasında davacı …’ın davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, …mevkiinde kain 1490 nolu parselin Fen Bilirkişisi …’ın dosyada mevcut 01/06/2015 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile gösterdiği 3.084,00 metre kare mesahalı kısmı ile (E) harfi ile gösterdiği 59,00 metre kare mesahalı kısmına yönelik … kadastro tespitinin iptaline, (E) harfi ile gösterilen 59 m2 mesahalı kısmın ayrı bir parsel numarası verilmek sureti ile ve tarla vasfıyla Davacı … adına Tapuya kayıt ve tesciline, parselin geriye kalan ve aynı bilirkişinin krokili raporunda “D” harfi ile gösterdiği 9.952,00 metre kare mesahalı kısmının uygulama tespiti gibi … vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit ve tapuya tesciline, karar verilmiş hüküm, davacı … ile davalılar … ve … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, … kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde … kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 21.06.2007 tarihinde 6 aylık süre ile ilâna çıkarılmıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 05.11.1974 tarihinde kesinleşmiştir.
…)İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, 1484 nolu parselin evveliyatının … olmadığından … kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi doğru olup davalı … ve … Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
2) Davacı … ile davalılar … ve … Yönetiminin 1490 ve 1491 nolu parseller yönünden temyiz itirazlarına gelince; mahkemece1490 nolu parselin (A) kısmı yönünden … kadastrosunun iptaline, (B) ksımının … vasfı ile … adına tesciline, 1491 nolu parselin (C) ve (E) kısımları yönünden … kadastrosunun iptaline (D) kısmının … vasfı ile … adına tesciline karar verilmesi hatalıdır. Şöyle ki; dava, dava konusu taşınmazların tahdit içinde kalan kısımlarına yönelik olduğu halde mahkemece 1490 ve 1491 nolu parsellerin zaten tahdit dışında olan ve dava konusu dahi olmayan (B) ve (D) kısımları hakkında da karar verilmiştir. Ayrıca dava … kadastrosuna itiraz davası olduğu halde kadastro mahkemesinin yetkisi dışına çıkarak davayı tapu iptali ve tescil davasıymış gibi değerlendirerek (B) ve (D) kısımlarının … vasfı ile … adına tesciline karar vermesi de doğru olmamıştır.
O halde, mahkemece dava konusu taşınmazların tahdit dışında kalan kısımları davalı olmadığından bu kısımlar hakkında herhangi bir hüküm kurulmamalı sadece 1490 ve 1491 nolu parsellerin tahdit içinde kalan kısımlarının … kadastrosunun iptaline karar verilmelidir.
SONUÇ: …) Yukarıda bir nolu bentde, açıklanan nedenlerle; davalı … ve … Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 1484 nolu parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
2) İki nolu bentde açıklanan nedenlerle davacı …, davalı … ve … Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 1490 ve 1491 nolu parseller yönünden hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.