Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5107 E. 2019/359 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5107
KARAR NO : 2019/359
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… ilçesi, … köyü 1257 parsel sayılı 1675 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bağ vasfıyla tapuda davacı adına kayıtlı olup, beyanlar hanesinde … lehine 08.04.2010 tarihinde konulan ”ormandır” şerhi bulunmaktadır.
Davacı vekili, 29.05.2013 tarihli dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu … ile ilgisinin bulunmadığı iddiası ile üzerine konulan … şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, … kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında arazi kadastrosu ile 2008 yılında 6831 sayılı Kanun gereğince … kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları yapılmıştır.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı, 2008 yılında yapılan … tahdidi neticesinde taşınmazına konulan ”ormandır” şerhinin kaldırılmasını, on yıllık yasal süre içerisinde, 2013 yılında açtığı dava ile talep ettiğinden işbu davasının sadece şerhin kaldırılması olarak değil aynı zamanda … tahdidine itiraz davası olarak da değerlendirmek gerekmektedir. Bu nedenle mahkeme gerekçesinde dava konusu yerin kesinleşmiş … kadastrosuna göre Devlet ormanı sınırları içinde kaldığı bu nedenle davacıya ait taşınmaz üzerine konulan şerhin haklı olduğu kanaati ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Dava konusu 1257 nolu parsel 1975 yılında yapılan arazi kadastrosu neticesinde davacı adına tapuda kayıtlıdır, … kadastrosu ise 2008 yılında yapılmıştır. Bu nedenle mevcut durum değil taşınmazın evveliyatında … olup olmadığı tespit edilmelidir. Dava konusu taşınmaz hükme dayanak 1958 yılı memleket haritasında yeşil gözükmekte, 1981 yılı memleket haritasında ve 1970 yılı hava fotoğraflarında ise açık gözükmektedir. Ancak mahkemece taşınmazın en eski tarihli hava fotoğrafları incelenmemiştir. Mahkemece taşınmazın … tahdidi içinde kalıp kalmayacağı hususu; en eski tarihli ve 1975 yılına en yakın hava fotoğrafları memleket haritası incelenerek evveliyatının … olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre taşınmaz hakkındaki … tahdidi ve … şerhi hakkında karar verilmelidir.
O halde mahkemece, en eski tarihli ve 1975 yılına en yakın memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; hava fotoğraflarının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de hava fotoğrafı ölçeğine bilgisayar ortamında (… veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, dava konusu taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi ayrıca hava fotoğrafları, kadastro paftası ile çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenerek, davaya konu taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün ve bitki örtüsünü oluşturan unsurların sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü varsa taşınmazların kullanım durumunu belirtir şekilde kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.