Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/5025 E. 2019/579 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5025
KARAR NO : 2019/579
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar … temsilcisi ve … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan 943576,22 m2 yüzölçümündeki 102 ada … parsel sayılı taşınmaz … niteliğinde … adına kayıtlıdır.
Davacı vekili 30/12/2010 havale tarihli dilekçesinde özetle; … Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/11/1999 tarih ve 1999/118-1999/292 E.K. sayılı ilamıyla tesis edilen tapu kaydı ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dilekçesinde belirttiği 17 parça taşınmazın yörede 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında … olarak tespit edilerek … adına tapuya kaydedildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile bu taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, dava konusu A1 harfi ile gösterilen 984,95 m2; A2 harfi ile gösterilen 15.329,58 m2; A3 harfi ile gösterilen 7531,60 m2; A4 harfi ile gösterilen 6648,60 m2; A5 harfi ile gösterilen 991,34 m2; A6 harfi ile gösterilen 1556,09 m2; A7 harfi ile gösterilen 739,91 m2; A8 harfi ile gösterilen 566,81 m2; A9 harfi ile gösterilen 2299,94 m2; A10 harfi ile gösterilen 7832,63 m2; A11 harfi ile gösterilen 2979,29 m2; A12 harfi ile gösterilen 7114,95 m2; A13 harfi ile gösterilen 936,65 m2; A14 harfi ile gösterilen 1790,14 m2; yüzölçümündeki taşınmazlar yönünden davalı … adına olan kaydın iptali ile ayrı bir parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar … temsilcisi ve … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … kadastrosu 2008 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik …. maddesine göre yapılmıştır.
Temyiz itirazlarına ve incelenen dosya kapsamına göre mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava dilekçesinde davacı … vekaletiyle … gösterilmiş olmakla davacının … olduğu anlaşılmaktadır, ancak gerekçeli karar başlığında davacı olarak hem … hem … gösterilmiş, hüküm kısmında da davacı adına tesciline karar verilmekle birlikte hangi davacı adına tescil hükmü kurulduğu belirtilmemiş, ayrıca gerekçe kısmında “dava konusu olan 102 ada … parsel nolu taşınmaz dışında … ili, … ilçesi, … beldesi, … mahallesine kain 281 ada … nolu parsel ve … ili, … ilçesi, … beldesi, … mahallesine kain 198 ada 3 ve … nolu parselleri hariç olmak üzere tapu kaydının iptaline ve davacı adına tapuya tesciline karar” verildiği açıklandığı halde fen bilirkişi saptamasına göre 281 ada … parselde yer alan A13, 198 ada … parselde yer alan A12 ile gösterilen yerler hakkında da tescil hükmü kurulmuştur. Hüküm bu haliyle 6100 sayılı HMK’nın 297/… ve 2. maddelerine aykırıdır. Ayrıca davacı hem tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı hem de kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Hal böyle olunca tapu kaydı uygulaması ve zilyetlik araştırması kanunlarda belirtilen yöntemle yapılmalıdır. Keza evleviyetle, davacı … olarak tespit edilen taşınmazın tapusunun iptalini istediğinden ve davacının dayandığı tapu kayıtları … Sulh Hukuk Mahkemesi hükmü ile tesis edilmiş olup, … Sulh Hukuk Mahkemesindeki tescil davasında … Yönetimi taraf olmadığından dolayı … Yönetimi açısından kesin hükümden söz edilemeyeğinden yöntemine göre … araştırması yapılması gerektiği halde yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme ve araştırma yapılmamış, … bilirkişi sadece 1973 tarihli hava fotoğrafını anlatmakla yetinmiş, bilirkişinin bu anlatımı belgeler üzerinde gösterilmediğinden denetlenememiştir. Bunun yanında ziraat bilirkişi A2, A4, A11 ve A12 ile gösterilen taşınmazların tarım arazisi olmadığı yönündeki tespiti ve davacının dayandığı tapu kaydının A4, A11’e uymadığı belirtilmesi karşısında bu taşınmazlarda zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur. Davacının dayandığı tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğu ve tescil ilamının krokiye dayandığı, 3402 sayılı Kanunun 20/…-A maddesi uyarınca harita ve krokiye dayalı tapu kayıtlarının dayanak kroki ve haritalarının uygulanması gerektiği halde uygulanmamıştır. Yöntemine aykırı ve eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davaya konu yerleri (A1 ila A14) kenardan çevreleyen tüm taşınmazların tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler, en eski tarihli hava fotoğrafı, bu fotoğraftan üretilen memleket haritası, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 sene öncesine ait hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları davacıların tutunduğu tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren denetlemeye elverişli, birbirini takip eden ve bilgisayarda yazılı ve iktisap sebeplerini belirtir şekilde tüm gittileri, tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtları için tescil ilamı dosyası ve harita ve krokileri ve tapu kayıtları kadastro sırasında revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellerin tutanak örnekleri, revizyon görmemiş ise nedeni ile dava konusu taşınmazları birlikte gösterir kadastro paftasının ilgili tapu müdürlüğü ve ilçe kadastro müdürlüğünden getirtilikten sonra, halen Tarım ve … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … mühendisi, bir jeodezi mühendisi, bir ziraat mühendisi ve iki harita mühendisi ile yerel ve tesbit bilirkişileri refakatiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle dava konusu tüm taşınmazların öncesinin bu belgelerde (hava fotoğrafları, memleket haritaları ve amenjman planları) ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman … bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; hava fotoğrafları ve orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek ve hava fotoğraflarının üç boyutlu stereoskopik incelemesi yapılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazların niteliği, üzerlerindeki bitki örtüsü, varsa ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık durumlarını, kullanım durumunu, tasarruf edilen yerlerden olup olmadıklarını ve konumlarını çevre parsellerle birlikte haritalar ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hukûken ve bilimsel olarak ve HGK’nın 15.11.2000 tarihli ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi % 12’nin üzerinde olan toprak ve … muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin … niteliğinde ve 6831 sayılı Kanunun …/J bendi kapsamı dışında olduğu gözetilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı ve tescil ilamı krokisi yerel bilirkişi yardımı, uzman harita bilirkişiler eliyle yerine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan kayıttaki her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, uygulamada tapu kaydının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda, krokide tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde, bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tesbit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazların dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tesbit tutanağı bilirkişileri de taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki giderilmeli, dayanılan tapu kayıtlarının dayanağı harita varsa, kapsamının haritasına göre belirleneceği düşünülmeli; uygulamada geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile tapu kaydının dayanağı haritanın ölçekleri eşitlenerek haritalar çakıştırılarak yerine uygulanmalı, haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktaları ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, tapu kaydı ifraz görmüş ise, ifraz haritaya dayandığı takdirde, yukarıda açıklanan yöntemle haritalar yerine uygulanmalı; ifraz görmemiş ise, ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerlerinden yararlanılmalı, uygulamada ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydının kapsamı içinde aranmasının zorunlu olduğu düşünülmeli, ayrıca, taşınmazın tapu kaydında tarif edilen türü de deliller değerlendirilirken gözönünde tutulmalı, uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek ve yargı denetimine açık olacak şekilde ölçekli ve ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, tapu kayıtlarının mahalline uyduğu saptandığı takdirde, çekişmeli taşınmazların … bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak dayanak harita ve kroki uyuyorsa tapu kaydının sınırları ile geçerli sayılması gerektiği düşünülmeli, 3402 sayılı Kanunun 20. maddesinde düzenlenen ilkeler gözönünde bulundurulmalı, taşınmazların … sayılmayan yerlerden olduğu ve tapu kaydının uymadığı veya zeminde tapu kaydından fazla yer talep edildiği belirlenirse(fen bilirkişi raporlarında dava konusu edildiği belirtilen ve A1’den A14’e harflerle gösterilen yerler için), zilyetliğe dayanılan taşınmazlar için aynı keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi hâlinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, harita mühendisi bilirkişilerden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazları, uygulanan tapu kayıtlarının sınırlarını ve dayanak krokisini de gösterir şekilde komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, imar ve ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir, önceki bilirkişilerin esas ve ek bilirkişi raporlarını irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, dava konusu taşınmazlardan tapulama harici taşınmaz var ise nedeni araştırılmalı, 713/3 uyarınca köy tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmeli, yine dava konusu yerlerden 102 ada … parsel dışında başka tapuya kayıtlı taşınmazlar dava edilmiş ise pasif husumet bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, kadastro müdürlüğü yönünden pasif husumet bulunup bulunmadığı irdelenmeli, tüm deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar … ve … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.