Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4747 E. 2019/277 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4747
KARAR NO : 2019/277
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 31/10/2014 tarihli dava dilekçesiyle, irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; … ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevkiinde kain 3 dönümlük taşınmazda yararına kazanma koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın … sınırı dışına çıkartılarak kendi adına tapuya tescilini, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın 2/B vasfına haiz olduğunun tespiti ile bedeli mukabilinde adına tescili için … sınırı dışına çıkartılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece taşınmazının öncesinin ve eylemli halinin … olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, … kadastrosuna itiraz ve tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun …. maddesi hükmüne göre yapılmış ve 12.08.2011 – 12.09.2011 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın 101 ada … … parseli içinde kaldığı, 101 ada … parselin ise kadastro mahkemesinin 2011/99 E. sayılı dosyasında davalı olduğu anlaşılmıştır.
Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer ancak, davanın varlığı tutanağın kesinleşmesini önleyecektir.
Taşınmazın kadastro tutanağı, dava tarihinde kesinleşmemiş olduğuna göre, görevli mahkeme, genel mahkeme olmayıp kadastro mahkemesidir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
Belirlenen bu duruma göre mahkemece görevsizlik kararı verilip, dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.