Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4593 E. 2018/7498 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4593
KARAR NO : 2018/7498
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu Ortaköy köyü 102 ada 1 ve 103 ada 1 sayılı sırasıyla 11612,82 m² ve 5590,17 m² yüzölçümlü taşınmazlar, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı; zilyetliğe, vergi kaydına ve tapu kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmazların kendisine ait bölümlerinin adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine, taşınmazların kadastro tutanağı tespiti gibi orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Dava kadastro tespitine itiraz davası olup, dava konusu 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının dosyada yer aldığı, dava konusu 102 ada 1 parsel sayılı orman parseline ilişkin kadastro tutanağının dosyada yer almadığının temyiz incelemesi sırasında fark edilmesi üzerine Dairenin 27.01.2016 günlü iadesi ile tutanak aslının dosyaya konulması istenilmiş, iade kararı sonrasında kadastro müdürlüğünce verilen cevabî yazıda tutanak aslının … Kadastro Mahkemesinin 2014/86 Esas sayılı dosyasında bulunduğunun bildirildiği, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada ise 2014/86 Esas sayılı dosyada dava konusu olan taşınmazın 102 ada 1 sayılı parsel değil 105 ada 1 sayılı parsel olduğu ve mahkemece 14.01.2015 günü ret kararı verildiği tespit edilmekle dava konusu 102 ada 1 sayılı parselin kadastro tutanağının aslı ve kadastro paftası, kesinleşmiş ise tapu kaydı ve eklerinin, davalıysa dava dosyası aslının, bu dava dosyası içine konulması için 03.05.2017 günü dosyanın yeniden mahkemesine iade edildiği, iade sonrasında tapu müdürlüğünce dosyaya gönderilen cevabi yazıda tutanak aslının belirtilen dosya içinde olduğunun bildirildiği görülmekle UYAP üzerinden yapılan kontrolde bahsi geçen dosyada verilen hükmün temyiz edildiği ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemizin 2018/4592 Esas sırasına kaydedildiği, henüz temyiz incelemesinin yapılmadığı anlaşılmış, Dairemizin 2018/4592 Esas sırasına kaydedilen dava dosyası arşivden çıkarılarak yapılan incelemesinde ise dava konusu 102 ada 1 sayılı parsele ilişkin tutanak aslının dosya içinde yer aldığı ancak dosyada dava konusu edilen taşınmazın Ortaköy köyü 105 ada 1 sayılı parsel olduğu, dava konusu 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanak aslının incelenmesinde tutanağın üzerine “kad. Mah. 2014/86” şeklinde belirtme yapıldığı görülmüştür.
Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereği olup aynı parselin dava konusu olduğu dava dosyalarının HUMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekli ise de dava konusu 102 ada 1 sayılı parselin tutanak aslının içinde yer aldığı … Kadastro Mahkemesinin 2014/86 Esas sayılı dosyasında taşınmaza ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı ve bu hali ile birleştirmeyi gerektirir bir durum bulunmadığı görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların dava edilen kısımlarının orman sayılan yerlerden olduğu, üzerlerinde % 30 ilâ 50 kapalılıkta münferit olarak dağılmış 100 yaş ve üzeri fıstıkçamı ağaçları ile bunların aralarında 10 ilâ 40 yaşlarında fıstıkçamı ağaçları bulunduğu ve herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı, davacının dayandığı tapu kaydının zemine uyduğunun mahkemece belirlenemediği de nazara alınarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.