Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4427 E. 2019/51 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4427
KARAR NO : 2019/51
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli … ili … ilçesi … mahallesi … mevkiinde bulunan 102 ada … parsel sayılı ….799,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde davalı … adına tapuda kayıtlıdır. Beyanlar hanesinde “parsel 1936 doğumlu … kızı … kullanımındadır” şerhi vardır. Edinme sebebinde 6292 sayılı Kanun gereği satış işleminden edinildiği belirtilmektedir. Ayrıca “üçüncü kişilere satılması halinde borcun kalan tutarından alıcılar sorumludur” beyanı ile … lehine ipotek kaydı mevcuttur.
Davacılar vekili …05.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle, taşınmazın öncesinde 732 parsel sayısı ile davacılar murisi adına kayıtlı olduğunu, yörede yapılan … kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına konu edilerek 2/B madde kapsamında … adına … sınırları dışına çıkarıldığını, kullanıcı kadastrosunda davalı adına kullanıcı tespiti yapıldığını akabinde 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satıldığını belirtip, davacıların taşınmazın kullanıcısı olduklarını bu nedenle davalı adına kullanıcı tespitinin ve davalıya satış işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kullanıcı tespitinin ve tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının muhdesat bilgisi hanesinde yazılı olan davalı …’un kullanımında olduğuna dair ibarenin ve davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/286 Esas – 2008/285 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 6292 sayılı Kanun uyarınca 09/07/2014 tarihinde yapılan taksitli satış sözleşmesi gereğince ödenmemiş bedellerin davacılar tarafından Maliye Hazinesine ödenmesine, … olan bedellerin davacılar tarafından davalı …’a ödendikleri tarihten itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında … adına … sınırları dışına çıkarılıp 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin ve tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede tespit tarihinden önce … kadastrosu yapılmamıştır.
31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı … Kanununun 2. maddesi gereğince, … adına … sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni … alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve … köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla kabul edilerek 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin …/a bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan … adına … sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle … adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda … adına tescil edilen taşınmazlar ise ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.” hükmü ile, 7/…-b maddesinde “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra … adına … sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda … adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz” hükmü düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ile tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazlardan nitelik yitirdiği gerekçesiyle … sınırı dışına çıkartılan taşınmazlar hakkında verilen tapu iptali ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek … adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin 2 yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilecektir. Şayet, iptaline karar verilip … adına tapuya tescil edilen taşınmaz, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına oluşmuş tapu kayıtlarından ise, 6292 sayılı Kanunun 7/…-b maddesi uyarınca önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilebilecektir.
6292 sayılı Kanunun uygulanma esas ve usullerini göstermek üzere çıkarılan 345 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 5. maddesinde “(…) 2/B alanları kullanıcılarının hak sahibi olabilmesi için;
a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulan ya da Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde isimlerinin yer alması ve bu kişilerin 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi olduklarının belirtilmesi…,
(2) Kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi oldukları tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilenler de İdarece tebliğ edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmemeleri halinde hak sahibi olarak kabul edilecektir.” hükümleri bulunmaktadır.
Yörede 3402 sayılı Kanunun ek …. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 24/08/2010 ila 22/09/2010 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda çekişme konusu 102 ada … parsel sayılı taşınmazın … kızı …’un kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen gerçek kişiye satılarak 15/07/2013 tarihinde, davalı … adına tapuya tescil edildiğine, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiğine, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı …’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine14/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.