Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4344 E. 2018/8261 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4344
KARAR NO : 2018/8261
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili asıl davada 26/03/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile; birleştirilen davada ise 01/04/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile … köyü, 127 ada 41 sayılı parseldeki taşınmazın müvekkilleri adına kayıtlı iken kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığından bahisle müvekkili aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/433 Esas dosyasında yapılan yargılama neticesinde müvekkilleri adına olan tapu kaydının iptal edildiğini ve dava konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescil edildiğini ileri sürerek müvekkilinin tapulu yerinin mahkeme kararı ile ellerinden çıkması sonucu uğramış oldukları zararları karşılamak üzere şimdilik ayrı ayrı 10.000,00 TL tazminatın tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarih olan 18/03/2008 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek mahkeme masrafları ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 16/03/2016 tarihinde harçlandırdığı ıslah dikeçesiyle talebini 258.654,46 TL’ye arttırarak 18/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili 24/04/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ayrıca Hazineye bu konuda husumet düşmediğini davacının zararının Hazine ile bir ilgisinin olmadığını, ayrıca istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ve tazminata ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğini belirtelerek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacı tarafın esas ve birleştirilen davadaki taleplerinin ayrı ayrı 127.171,77 TL olarak kabulüne, kesinleşme tarihi olan 18/03/2008 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan kısma ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, tapu iptal kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde eldeki dava açıldığına, arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu ile değer belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.