Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4328 E. 2018/7874 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4328
KARAR NO : 2018/7874
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … köyü 157 ada 11 parsel sayılı 14.524,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 4 adet kargir bina ve tarla vasfı ile ve 168 ada 1 parsel sayılı 27.024,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise tarla vasfı ile, … Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/686 Esas ve buna bağlı olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/348 Esas sayılı dosyalarında davalı olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılarak tespit edilmişlerdir.
Davacı vekilinin asliye hukuk mahkemesine sunduğu 02/07/2007 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği, … köyünde bulanan müvekkiline ait iki adet taşınmazın 18/08/2005 tarihli ikrah etkisiyle imzalanan ”tapu siciline kaydı olmayan taşınmaz mal zilyetliğinin devir ve teslimine ilişkin senet” başlıklı sözleşmenin batıl olduğunun, sözleşmeyi feshetmiş olduklarından caydıklarının tespitine, davalıların yaptığı saldırının MK’nın 683. maddesi vd. uyarınca önlenmesini, davalarının kabulü ile davalıların tahliyesi ve müvekkilinin mülkiyet hakkının istirdadına talepleriyle dava açmıştır. Asliye hukuk mahkemesince davaya konu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından açılan davanın reddine, dava konusu taşınmazların davalı … Tur. Tar. Hay. İnş ve Taah. Ltd. Şti adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulama çalışması 21/05/1993 – 22/11/1993 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ancak çekişmeli parsellerin orman alanı içinde bırakılıp bırakılmadıkları anlaşılmamaktadır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. md. uyarınca aplikasyon, ölçü çizim ve hesaplardan yüzölçümü ve fenni hataların düzeltilmesi amacıyla çalışma yapılarak 31/07/2009 tarihinde 30 günlük askı ilandan sonra itirazsız kesinleşmiştir ancak çekişmeli taşınmazlarla ilgili bir bilgi mevcut değildir.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır şöyleki;

Kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazların ….Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/686 Esas ve buna bağlı olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/348 Esas sayılı dosyalarında davalı olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmış olup bu tür davalarda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30 vd. maddeleri gereğince resen araştırma ilkesi geçerli olup mahkemece gerçek hak sahibinin belirlenmesi amacıyla Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarıda davada taraf olmalıdır. Ayrıca hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile … Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katıldıklarından, 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, … köyünün sınırları içinde yer aldığı ilgili belediye başkanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde anılan kurumlar davaya dahil edilmeden, davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re’sen gözetilmelidir. Bu usul eksikliğinin giderilmesi, ileri doğabilecek telafisi mümkün olmayan hukuki sonuçlar ve usuli kazanılmış haklar bakımından zorunludur. Bu sebeplerle; somut olayda Hazine, Orman Yönetimi ile ilgili belediye başkanlığı ve büyükşehir belediye başkanlığı davaya dahil edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya karşı diyecekleri sorulmalı savunma hakkı verilerek ileri sürecekleri yazılı delilleri toplanmalı bundan sonra işin esası hakkında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Yine mahkemece çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede imar çalışması ve yörede orman tahdit çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmadığı gibi dava konusu taşınmazların hava fotoğrafları memleket haritalarında nasıl gözüktükleri imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ve 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olup olmadıkları da araştırılmadan karar verilmiştir. Taraflar arasında taşınmaz satım senedi düzenlendiği anlaşıldığından senede konu taşınmaz ile dava konusu taşınmazların aynı taşınmazlar olup olmadıkları incelenmeli senet tanıkları dinlenmeli ve zilyetliğin devredilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalı, …. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/686 Esas sayılı dosyası keşif sarasında uygulanarak dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilmesi doğru değildir.
O halde mahkemece öncelikli olarak ilgili ilçe belediye başkanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkalığı, Hazine ve Orman Yönetimi davaya dahil edilmeli taraf teşkili sağlanmalı, husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya karşı diyecekleri sorulmalı, savunma hakkı verilerek ileri sürecekleri yazılı delilleri toplanmalı bundan sonra imar çalışması yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgeler dosya içine alınmalı; kadastro tutanağının edinme sebebinde açıklanan … Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/686 Esas sayılı dosyası dosya içine alınmalı; orman tahdit çalışması yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya içine alınmalı; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, tüm tahdit tutanakları ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye

de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; bölgede tahdit çalışması yapılmış ise taşınmazların tahdit içinde kalan ve
kalmayan kısımları belirlenmeli, daha sonra 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; eğim ölçer aletler (klizimetre) kullanılıp, münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle taşınmazın gerçek eğimi belirlenmeli; çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olup olmadıkları belirlenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Dava konusu taşınmazların orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespitinden 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bir orman, bir fen ve bir ziraat bilirkişi kurulu aracılığıyla incelenerek dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmazların niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı; … Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/686 Esas sayılı dosyası ile taraflar arasında yapıldığı iddia edilen taşınmaz satım senedine konu taşınmazlar ile dava konusu taşınmazların aynı taşınmazlar olup olmadıkları incelenmeli senet tanıkları dinlenmeli ve zilyetliğin devredilip edilmediği kullanım olup olmadığı bu senedin geçerli bir senet olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı; imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı; parselin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların imar-ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; çekişmeli taşınmaza ilişkin

imar çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, davacıların belgesiz zilyetlik yoluyla kazandığı toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden çekişmeli taşınmaz dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtıkları bir başka tescil davalarının bulunup bulunmadığı mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorulup tespit edilmeli; tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli; oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.