Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4205 E. 2018/7068 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4205
KARAR NO : 2018/7068
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi vekili 17/05/2007 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıya 1998 tarihinde özel kavak ağaçlandırma projesi kapsamında tahsis edilen özel Karaağaç Ormanının,… Kadastro Mahkemesinin 1994/3 Esas 2000/2 Karar sayılı kararı ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve verilen kararın kesinleşerek 01/01/2005 tarihinde 159 ada 1 parsel sayısı altında orman olarak tapuya kaydedildiği, davalıya Bakanlık makamının 20/06/2005 tarih 14 sayılı olurları ile özel orman statüsünün iptal edildiğinin ve ilgili sahadaki davalının tüm tasarruflarının sona erdiğinin bildirilmesine rağmen davalının taşınmazı kullanmaya devam ettiğini belirterek davalının taşınmazdaki müdahalesinin men’ine ve taşınmaz üzerinde davalının yapmış olduğu binaların kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli 159 ada 1 sayılı parselin kesinleşen mahkeme kararına istinaden orman niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu ve davalıya yapılan ihtarata rağmen davalının taşınmazı terk etmediği ve taşınmaz üzerindeki yapıları kaldırmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 159 ada 1 sayılı parsele ev, ahır, samanlık ve ahır yapmak suretiyle yapılan müdahalenin men’ine ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A), (B), (C), (D), (E), (F), (G) harfleriyle gösterilen kargir ev, kargir ahır, ahsap ev ve ahşap samanlığın ayrı ayrı olarak masrafı davalı tarafa ait olmak üzere kal’ine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman niteliği ile tapuda kayıtlı bulunan taşınmaza ilişkin müdahalenin men’i ve kal istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve keşifte belirlenen değer üzerinden nispi harca hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlanmadığı bu nedenle dava dilekçesindeki değer üzerinden nispi ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken keşifte belirlenen değer üzerinden nispi ücreti vekalet tayini doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle hüküm fıkrasının 10. bendinde yeralan “Davanın kabul edilen miktarı üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 21.850,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözleri yerine, “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince daha aşağı olamayacağı gözetilerek 1.800,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/11/2018 günü oybirliği ile karar verildi.