Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4161 E. 2019/455 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4161
KARAR NO : 2019/455
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… Kadastro Mahkemesinin 2010/118 Esas sayılı dava dosyasında davacı … köyünde 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen) Ek-…. maddesine göre yapılan kadastroda, kullanmakta olduğu 400,00 m2 arazi ve içerisindeki iki katlı kargir evin 2/B arazisi sınırları içerisinde olmasına karşın 2/B sınırları dışında bırakıldığını, 3449 parsel ise (17,00 m2) Maliye Hazinesine olup kullanıcısının kendisi olduğunu, 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarındaki … noktalarından farklı … noktalarının takip edildiğini ileri sürerek, davasının daha önce açmış olduğu 2010/52 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine ve taşınmazın 2/B kadastrosunun içinde olduğunun tespiti ile adına şerh verilmesini talep etmiştir.
2010/52 Esas sayılı dava dosyasında ise dava dilekçesinde Yayla köyünde 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen) Ek-…. maddesine göre yapılan kadastroda, kullanmakta olduğu 400,00 m2 arazi ve içerisindeki iki katlı kargir evin 2/B arazisi sınırları içerisinde olmasına karşın hiçbir ölçüm çalışması görmediğini belirterek … adına yapılan tesbitin iptali ile adı geçen taşınmazın iki katlı evi ile birlikte adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davacı yargılama sırasında tescil talebinden vazgeçtiğini, 2/B vasıflı taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı olarak yazılmasına karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucu tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıklarda genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, asliye hukuk mahkmesince de görevsizlik kararı verilmesi ve tarafların temyizi üzerine Dairenin 12/03/2012 gün ve 2012/2794-3582 E.K. sayılı kararıyla yargılama yapmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunun belirtilerek görevsizlik kararı bozulmuştur.
Asliye hukuk mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava ve tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna 11 numaralı Tahdit Komisyonu tarafından 1940 yılında yapılıp 3 aylık süreyle Resmî Gazetede ilân edilerek kesinleşen … kadastrosu ile daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre 21.05.1993 tarihinde altı ay süreyle ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-…. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir.
Mahkemece davanın esastan reddine karar verilmişse de, temyiz aşamasında davacının 27/04/2018 tarihli dilekçesi ile sözkonusu fenni hatanın düzeltilerek çalışmanın askı ilanına çıkartıldığı ve taşınmazın 116 ada 52 parsel altında Milli Emlak Müdürlüğünce 2/B arazisi olarak satışa çıkartıldığını, kendisinin taşınmazı satın aldığını ve adına tapuda tescil edildiğinden dava konusunun ortadan kalkdığını bildirmiştir. Davacının beyanları doğrultusunda oluşan yeni durum karşısında mahkemece yeniden araştırma yapılarak davanın konusuz kalıp kalmadığı belirlenerek bu hususta bir karar verilmesi gerekmekte olup, bu yönüyle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.