Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/4143 E. 2018/8371 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4143
KARAR NO : 2018/8371
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
…. mahallesi 104 ada 117 parsel sayılı taşınmaz 443,430,96 m² yüzölçümü ile zeytinlik ve ham toprak niteliğiyle Hazine adına hükmen tapuda kayıtlıdır.
Davacı Hazine dava dilekçesinde özetle; 104 ada 117 parsel sayılı taşınmazın 1963 yılında yapılan kadastro tespit çalışması sırasında 181 parsel olarak malik hanesi mahkemece belirlenmek üzere boş bırakılmak suretiyle mera vasfıyla sınırlandırılmak üzere tespitinin yapıldığını, söz konusu kadastro tespitine karşı üçüncü kişiler tarafından köy tüzel kişiliği aleyhine Manavgat 1. Kadastro Mahkemesinin 1969/171 Esas sayılı dosyası üzerinden tespite itiraz davası açıldığını, adı geçen mahkemenin 17/02/2002 tarihli ve 2002/35 K. sayılı kararıyla zeytinlik ve ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın gerekçe kısmında 22 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1981 yılında yapılan tahdit çalışması sonucunda davalı taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı, tahdit öncesinde de orman vasfı yönünden davalı olmadığı gibi orman tahdidine itiraz olmaması nedeniyle kesinleşmiş olduğu hususuna dayandığını, Manavgat Kadastro Mahkemesinin 1969/171 E. – 2002/35 K. sayılı kararının Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 17/03/2005 tarih ve 2005/3109 E. – 2005/1923 K. sayılı bozma kararından sonra 26/05/2010 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın 2005 yılında 34 nolu Orman Kadastro Komisyonunca orman sınırları içine alındığını ileri sürerek, taşınmazın 34 nolu Orman Kadastro Komisyonunca orman tahdit sınırları içerisine alınarak orman sayılan yerlerden olduğuna karar verilen 11 nolu tutanakta belirtilen kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulüne; dava konusu ….mahallesi 104 ada 117 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişilerin 14/05/2014 tarihli krokili raporunda (D) harfi ile gösterdikleri 327326.97 m²’lik kısmı ve (A) harfi ile gösterdikleri 24998.46 m²’lik kısmı ile ilgili olarak 34 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 11 nolu tutanakla verilen kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ile kaldırılmasına, taşınmazın krokide (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımları yönünden davacının talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuya dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 06.07.1973 tarihinde ilân edilerek kesinleşen seri bazda orman kadastrosu, daha sonra 3302
sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 02.08.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve tüm ormanlarda 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit uygulaması, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (D) ve (A) harfleri ile gösterilen kısımlarının orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
19/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.