Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/3892 E. 2018/7870 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3892
KARAR NO : 2018/7870
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi, 08.07.2008 havale tarihli dilekçesi ile davalı gerçek kişiler ve Hazine adına paylı olarak tapuda kayıtlı bulunan Yalova, Esenköy 308 ada 124 parsel sayılı 27546 m2 yüzölçümlü tarla ve zeytinlik niteliğindeki taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, davalılar adına olan tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davacı … Yönetimi 07/02/2013 tarihli dilekçesi ile taşınmazın tamamının eylemli orman vasfında olduğunun yapılan keşif sonucu belirlendiğini, taşınmazın orman tahdidi dışında kalan kısmının eylemli orman niteliğini muhafaza ettiği anlaşıldığından dava dilekçelerini ıslah ettiklerini taşınmazın tamamının orman vasfıyla tesciline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 17.06.1982 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 25.07.1990 tarihinde ilan edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 10.05.1963 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1) Davalıların tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazı yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, orman tahdidi dışında kalan kısmının ise tamamının meşelik, fıstık çamı ve maki ile kaplı eylemli orman olan yerlerden olduğu, davacının ıslah dilekçesi ile taşınmazın tamamının tapusunun iptalini talep ettiği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile tapu kaydının iptali yönünden hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

2) Davalıların elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike, her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz, davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından sözedilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenlerle; davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde gösterilen nedenlerle; davalıların elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 04/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.