Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/3744 E. 2018/7418 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3744
KARAR NO : 2018/7418
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 06/07/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ili, … ilçesi, … köyü 6778 parselde kayıtlı taşınmazın maliki iken, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/35 Esas 2009/378 Karar sayılı kararı ile taşınmazın … vasfında olduğu gerekçesiyle davacı adına olan tapusunun iptaline ve … olarak Hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın 20/07/2010 tarihinde kesinleştiğini, müvekilinin mülkiyet hakkına zarar verildiğini belirterek, taşınmazın belirlenecek rayiç değerine ilişkin fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.-TL’nin, taşınmazın müvekkili adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, 04/02/2016 tarihinde harçlandırdığı 28/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini 222.107,90 .-TL olarak artırmıştır.
Davalı Hazine vekili, 28/07/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazları olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede genel kadastro çalışmaları yapıldığını, sonrasında da … kadastro çalışmalarının yapıldığını ve tamamlandığını, husumet itirazlarının olduğunu belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 222.107,90.-TL’nin, tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarih olan 20/07/2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın 4721 sayılı Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.