Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/3503 E. 2018/8374 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3503
KARAR NO : 2018/8374
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

…. ilçesi, …. mahallesi, Kargalık mevkiinde bulunan 1087 parsel sayılı 3750,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydının beyanlar hanesine 28/08/2002 tarihinde yazılan “Devlet ormanıdır, alınıp satılamaz, devir temlik edilemez şerhi vardır.
Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesinde; 1087 sayılı taşınmazın 1987 yılında …bey köyünde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları içine alındığını, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planlarında orman olduğunu, orman sınırına bitişik olduğunu, orman muhafaza karakteri taşıdığını, eğimi itibariyle de orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescilini, müdahalenin önlenmesini, taşınmaz üzerindeki şerhlerin terkinini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu…köyünde bulunan tarla niteliğindeki taşınmazın halen tarım amaçlı kullanıldığı, tapu kaydının tapulama nedeniyle 1959 yılında oluştuğu, ancak … köyünde yapılan orman kadastro çalışması sırasında bu parsel … Devlet Ormanı alanında bırakılıp bu köyde ilanların yapıldığı, taşınmazın bulunduğu …. köyünde ilan yapılmaksızın orman kadastrosunun kesinleştirilerek orman şerhinin verildiği, ayrıca 1958 yılı memleket haritası ve arazi kadastrosuna göre bu yerin açık alanda kalıp tarla niteliğinde olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmaz komşu … köyünde 10/07/1987 tarihinde ilân edilen orman kadastro çalışması ile tahdit içerisinde alınmıştır. Taşınmazın bulunduğu …. köyünde orman kadastrosu çalışmaları ise 13/09/1994 tarihinde ilan edilmiş, bu çalışmalarda çekişmeli parsel işlem görmemiş sadece … köyünde yapılan çalışmaya atıf yapılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Her ne kadar dava konusu 1087 parsel sayılı taşınmaz, komşu … köyünde yapılan orman kadastrosu çalışmaları sırasında tahdit sınırları içerisinde bırakılmış ise de taşınmazın bulunduğu …. köyünde çalışmaların ilan edilmemesi nedeniyle orman kadastrosunun davalı parsel bakımından kesinleşmediği açıktır. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın eski tarihli belgelerde orman olduğunu, orman muhafaza karakteri taşıdığını, eğimi itibariyle de orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ettiğine göre taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı, en eski tarihli hava fotoğrafları, bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve amenajman planları uygulanarak yöntemine uygun şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucu bulunacaktır. Halbuki eldeki temyiz incelemesine konu davada sadece 1958 yılı memleket

haritası uygulanmış olup, bu nedenle uzman orman bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir. Böylece yapılan inceleme de taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirlemekten uzaktır.
UYAP sisteminden yapılan kontrolde aynı yerde benzer nitelikteki dava dosyaları bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece komşu 1085, 1088 ve 1086 sayılı parsellere de aynı şekilde dava açılıp açılmadığı tespit edilerek, açılmışsa kesinleşmiş olmaları halinde dosya kapsamına alınması sonrasında en eski tarihli hava fotoğrafları, bu hava fotoğraflarından üretilen memleket haritası, amenjman planı ve varsa en eski tarihli hava fotoğrafından üretilen ortofoto haritalar ile 1958 yılı memleket haritasının kendisinden üretildiği hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen hava fotoğrafları, bunlardan üretilen memleket haritaları, amenajman planları ve varsa en eski hava fotoğrafından üretilen ortofoto haritalar fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; hava fotoğrafları, memleket haritası, amenajman planı ve varsa ortofoto haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de sayılan belgelerin ölçeğine çevrildikten sonra, bu belgeler ve pafta komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte hava fotoğrafları ve haritalar üzerinde gösterecekleri, haritaların ayrıntılı açıklandığı, hava fotoğrafları stereoskop aleti yardımıyla incelenip, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü, varsa ağaçların cinsi, sayısı, yaşı ve kapalılık durumunu ve özellikle arazi kadastrosu sırasındaki durumunu açık ve anlaşılır bir şekilde anlatır, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, incelenen belgeler keşfi izlemeye ve raporları denetlemeye uygun şekilde düzenlenip rapora eklenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.