Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/3430 E. 2019/244 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3430
KARAR NO : 2019/244
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … mevkii 3929 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 09/10/1989 tarih ve 2051 yevmiye sayılı numarasıyla kat irtifakı kurulduğu, ancak yüklenici tarafından ekonomik kriz nedeniyle 3 blok’un tamamlanamadığı, bu 3 blok’un tamamlanması için yenileme ruhsatının alındığı, alınan yenileme ruhsatının idare mahkemesince iptal edildiği bu sebeplerden dolayı taşınmaz üzerinde konulan kat irtifakı ile fiili durumu farklılık arz ettiğinden 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince mevcut kat irtifakının iptali ile yeni kat irtifakının tesisine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; dava konusu 3929 parselde inşaat yapılmak üzere anlaşma yapıldığı, 09/02/1987 tarih ve 3/4 sayılı ruhsatname ile … Belediye Başkanlığından ruhsat alındığı, 09/10/1989 tarih ve 2051 yevmiye numarası ile kat irtifakı tesisi işleminin yapıldığı anlaşılmıştır. 09/02/1987 tarih 3/4 sayılı ruhsatname ile 09/10/1989 tarih ve 2051 yevmiye numaralı kat irtifakında 12 blokun yer aldığı görülmüştür. Yapılan keşif neticesinde dava konusu parsel üzerinde 9 blok’un yer aldığı 3 blok’un yüklenici tarafından tamamlanamadığı gözlemlenmiştir. Tamamlanamayan 3 blok için 19/06/1995 tarih, 5/17 sayılı yenileme ruhsatı alınarak, kalan 3 blokun tamamlanmasının hedeflendiği anlaşılmıştır. Alınan yenileme ruhsatına bağımsız kat malikleri tarafından yapılan itiraz neticesinde idare mahkemesi kararı ile yenileme ruhsatının iptal edildiği ve bu kararın Danıştayca onaylandığı görülmüştür. Bu karar ile aradan geçen zamanda, kalan 3 blokun tamamlanamadığı ve yapılan keşif neticesinde şu an ki durumda fiilen tamamlanmasının mümkün olmadığı görülmüştür.
Mevcut durum ile kat irtifakının aynı olmadığı anlaşılmış ise de, bu durumun oluşmasına bizzat davacının sebebiyet verdiği açıktır. Şöyle ki, dava konusu bağımsız bölümlerin bir kısmının bizzat davacı tarafından davalılara satılmış olduğu ve aradan geçen uzun zamana rağmen dava tarihine kadar herhangi bir girişimde bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava sürecinin öncesi ve sonrasında davaya konu bağımsız bölümlerin defalarca el değiştirdiği görülmüştür. Davacının yeniden kat irtifakı tesisi talebi bir başka deyişle dava konusu tüm bağımsız bölümlere ortak olma çabası Türk Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan “iyi niyet” kurumuna aykırı bir durum oluşmaktadır. Davacının tamamlanmayan bloklar için yüklenici ile arasındaki anlaşmazlığı bağımsız kat maliklerine dava ile yansıtması iyi niyete aykırı bir durum oluşturduğu gerekçesiyle davacının davasının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, mevcut kat irtifakının iptali ile yeni kat irtifakının tesisi istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında; kat irtifakı, buna konu olan arsanın tamamıyla yok olması veya üzerinde yapı yapılamayacak hale gelmesi veya kamulaştırılması ile kendiliğinden sona ereceği, 3. fıkrasında ise kat irtifakına konu olan arsa üzerinde, bu irtifakın kurulması sırasında verilen plana göre beş yıl içinde yapı yapılmazsa maliklerden birinin istemi üzerine, sulh hakimi, gerektiğinde ilgilileri de dinleyerek, duruma göre kat irtifakının sona ermesine veya belli bir süre için uzatılmasına karar vereceği ve sürenin istem üzerine yeniden uzatılabileceği hükme bağlanmıştır.
Bu tür davalarda yargılama sonucu verilecek karar tüm malik ve mirasçılarının da hukukunu yakından ilgilendirdiğinden mahkemece usul ekonomisi de gözetilerek tüm malik ve mirasçıların davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlanmalıdır.
Somut olayda mahkemece kat maliklerinin iradesi yerine geçerek yeni kat irtifakının tesisi yapılamayacağı ancak anataşınmaza ait kat irtifakının terkini ile anataşınmazın paylı mülkiyete geçilmesi hakkında inceleme yapılabileceği göz önünde bulundurularak dava konusu olayda yukarıda açıklanan kanun maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişiden de hükme ve denetime elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.