Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/3352 E. 2018/6969 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3352
KARAR NO : 2018/6969
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu …ilçesi, … köyünde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında 112 ada 1 parsel sayılı 5624,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmaktadır.” ve “Taşınmazın tamamı eylemli orman haline dönüşmüştür.” şerhi konulmuştur. Davacı vekili taşınmazın 1979 yılında yapılan tapulama çalışmasında Celal Özen adına fındık bahçesi olarak tespit edildiğini, taşınmazın meyve bahçesi niteliğinde olduğunu belirterek 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığının ve müvekkilinin kullanımında olduğunun belirtilmesi talebi ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, 112 ada 1 parselin eylemli orman olarak yapılan tespitinin iptali ile taşınmazın meyve bahçesi olarak davacı tarafından kullanılmakta olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3302 ve 3373 sayılı kanunlara göre 41 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1993 yılında yapılıp 22.10.1993 tarihinde 6 ay süreyle ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Kadastro tutanağında çekişmeli taşınmazın “eylemli orman” olduğu şerhi varsa, bu durumda Orman İdaresi lehine şerh verilen taraf olacağından bu şerhin iptaline ilişkin davada Orman İdaresi hasım gösterilmelidir. Somut olayda; davacı, taşınmazın tespit maliki Hazineyi davalı gösterdiği halde zilyetlik şerhi sahibi Orman İdaresini taraf göstermemiştir. Hal böyle olunca; davacıya davasını Orman İdaresine de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, lehine şerh verilen durumunda bulunan Orman İdaresi davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili yöntemine uygun şekilde sağlanmalı, tarafların bildirdikleri deliller toplanıp usulünce değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yöntemince taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.