Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/3214 E. 2018/7431 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3214
KARAR NO : 2018/7431
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine 13/02/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; … mahallesi, Türkyurdu mevkii 10/07/1971 tarih 87 cilt, 46 sayfa, 34 sıra nolu 6.375,00 m2 yüzölçümündeki tapulu taşınmazının üzerinde fiilen …İlköğretim binası bulunduğunu, orman vasfında olmadığı halde yörede yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alınmış olduğunu belirterek orman kadastrosunun iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında keşif sonucu taşınmazın eski 2877 nolu taşınmaz içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine, 23.03.2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve sınırları mavi renkte çizilen kısmın orman niteliğinde olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve (A) harfiyle gösterilen taşınmazın orman niteliğinde olduğunun tespitine karar verilmiş ise de yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, davacı Hazine tapulu taşınmazının yörede yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek orman kadastrosunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Keşif sonucu dava konusu yerin 2877 parsel içinde olduğu belirlenmiştir. Dairece getirtilen belgelerden, çekişmeli, Ordu ili, Gürgentepe ilçesi, Göller mahallesinde bulunan 2877 sayılı 72918,01 m2 yüzölçümündeki taşınmazın yörede 1961 yılında yapılan tapulamada tapu kaydına dayanılarak kişiler adına tespit edildiği, Orman Yönetimi tarafından tespite itiraz edilmesi üzerine Tapulama Mahkemesinin 12.12.1968 tarih ve 961/3 – 968/50 E.K. sayılı kararıyla taşınmazın orman olarak tapulama dışı bırakılmasına karar verildiği, yine yörede 2000 tarihinde yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmasında, anılan mahkeme kararının uygulandığı, taşınmazın orman sınırları içine alınıp 2/B çalışmasında arsa vasfı ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, keza yörede hüküm tarihinden sonra 3402 sayılı Kanunun 22-2A maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapıldığı, taşınmazın 1274 ada 14 parsel sayısı ve 72918,01 m2 yüzölçümü ile işlem gördüğü anlaşılmaktadır. Ancak, iade üzerine getirtilen belgelerden 18.05.2018 tarihli orman işletme şefliği cevabi yazısında 2877 nolu taşınmazın 1960 yılında 4 nolu parsel olarak tespit edildiği ve Orman Yönetiminin itirazı üzerine mahkemece orman olarak tescil harici bırakıldığı belirtilmiş ise de mahkemece bu husus belirlenmediğinden kuşku oluşmuştur.

Bu nedenle, mahkemece yörede 2000 yılından önce orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, orman kadastrosu yapılmış ise orman kadastrosuna dair orman tahdit haritası ile birlikte tüm evrakları; tapulama paftası getirtilmeli, beyannameler getirtildikten sonra taşınmazın tapulama mahkemesince orman olarak tescil harici bırakılmasına karar verilen 4 nolu parsel içinde olup dava tarihinde 2877 parsel sayısı ile tapuda Hazine adına kayıtlı taşınmaz içinde kaldığı belirlenirse, Hazinenin dava açmakta hukuki yararı olup olmadığı değerlendirilmeli ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de, davanın reddine karar verilmekle birlikte talep ve dava olmadığı halde taşınmazın orman olarak tespitine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15/11/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.