Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2018/2534 E. 2019/3173 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2534
KARAR NO : 2019/3173
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

……
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahiller Orman Yönetimi ve … vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında……. sayılı parsel 11.000,00 m², 330 sayılı parsel 13.00,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, …… sayılı dosyasında davalı olduklarından bahisle malik haneleri açık bırakılmıştır.
Davacı … temsilcisinin 08.04.1971 tarihli dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların komşu köyle ortak mera oldukları davalıların aldıkları tapularının geçersiz oldukları iddiasıyla müdahalenin menni ve tapuların iptalini talep etmiş, Kumburun köyü tüzel kişiliği, … ve Orman Yönetimi de davaya müdahil olmuşlardır.
Mahkemece çekişmeli 1, 2, 3, 4, 5, 6, 128, 130, 129, 308, 330, 331, 362 ve 714 sayılı parsellerin (A) harfi ile belirtilen sırasıyla “7405 m², 7505 m², 4905 m², 4105 m², 25572 m², 7105 m², 6000 m², 4044 m², 4065 m², 12973 m², 3677 m², 5486 m², 3542 m², 15265 m²’lik bölümlerinin tarla niteliğiyle kayıt miktar fazlaları olarak … adına, (B) harfi ile belirtilen sırasıyla “4595 m², 4595 m², 4595 m², 4595 m², 11028 m², 4595 m², 7800 m², 4136 m², 4135 m², 10827 m², 9623 m², 5514 m², 2958 m², 8735 m²”lik bölümlerinin kayıt ve tespit malikleri adlarına tesciline, 7, 8, 9, 10, 11, 311 sayılı parsellerin tamamının tespit malikleri adlarına tesciline, 715 sayılı parselin tamamının tarla niteliğinde … adına, 710 sayılı parselin (N) bölümünün “3677 m² olarak” kesinleştiğinin anlaşılmasına, 704 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen “9150 m²”lik bölümünün orman niteliğinde … adına tescillerine, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 337, 705, 706, 708, 709 sayılı parsellerin tamamı ile 704 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli “1.329.650 m²” ve 710 sayılı parselin (N) harfi ile işaretli bölüm dışında kalan “13323 m²’lik bölümünün tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar…….. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.05.2001 gün ve 2000/10536 E. – 2001/3862 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ”1- Hükmü temyiz eden…… ve arkadaşlarının 338 sayılı, …… arkadaşlarının 340 ve çevresine,….. sayılı parsele,….. ve arkadaşlarının 340, 341, 342 sayılı parsellere, …. 339 sayılı parsele,……. ve arkadaşlarının 704 sayılı parsel ve çevresi,….. 705. 706, 707, 708, 710 sayılı parsellere,……704 sayılı parsele,… ….. 343 ve 344 sayılı parsellere,
………
…… 710 sayılı parsel ve çevresine yönelik olarak hükmü temyiz etmekte iseler de bu kişilerden bir kısmının tutunduğu …… 1329 tarih ve 44 numaralı tapu kaydının ……senedine dayanılarak tesis edildiği, senedin mühürsüz ve tasdiksiz olması nedeniyle tapu kaydı ve tedavüllerinin geçersiz olacağı konuları daha önce hükmüne uyulan 16. Hukuk Dairesinin 05.02.1991 gün ve 1990/6765 E. – 1150 K. sayılı kararında vurgulandığı ve bozma kararma uyulmakla bu konuda usulî kazanılmış hak meydana geldiği ve esasen sözü edilen parsellerin tümünün 13.03.1972 gün 7/4 sayılı ve yine 28.11.1997 gün 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına uygun olarak yapılan araştırma sonucu jeolog bilirkişiler ……ve arkadaşları tarafından düzenlenen 16.06.1996 tarihli raporla bu parsellerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan orman kıyı şeridi ve lagün sahasında kaldığı bilirlenerek deniz kumsalı olarak kadastro harici bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından adı geçenlerin tüm temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerindeki hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-…. temyiz itirazları yönünden;
330 ve 331 sayılı parsellerin tespitine esas alınan tapu ve vergi kaydının bu parsellere uyduğu…..’ün dayandığı Haziran 1945 ve 103 nolu tapu kaydının uymadığı gerekçesiyle ….. davası rededilmiştir. Ne var ki, yapılan uygulama ve araştırma yetersizdir. 330 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı Şubat 1341ve 204 numaralı….. oğlu ……gelmekte ve yüzölçümü 3 dönüm, sınırları ise Doğusu; ….. mufrez tarlası,….. yol’dur. Tapu kaydının ifraz edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, geldi kayıtları getirilmediği için diğer ifraz tapularının hangi parsellere uygulandığı anlaşılamamaktadır.
Yine, 331 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı 6 dönüm yüzölçümünde ….. ve yol sınırlıdır. 1/2 payı….. adına Eylül 1966 tarih 90 numarada tescil edilmiştir. Diğer payın akıbeti araştırılmamıştır.
Davacı ……dayandığı tapu kaydı ise. Şubat 1341 tarih 207 numaradan gelen, Haziran 1945 tarih 103 numaralı, 130/144 nolu pay tapusudur. Sözü edilen tapu kavdı da değişiklikleriyle getirtilip uygulanmamıştır. Bu tapu kaydının sınırları 330 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının Doğu ve Batı sınırları ile aynıdır. 330 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının kuzey sınırı “….. müfrez tarlası.”….. dayandığı tapunun ise. güneyi “…..müfrez tarlasıdır.” Her iki tapunun da mevkisi aynıdır. Sözü edilen tapu kaydının sınırları ya bmbitlerine bitişik ya da aynı olup çakışmaktadır.
O halde; 330 sayılı parsele uygulanan Şubat 1941 tarih 204 numaralı ve 331 parsele- uygulanan….1300 tarih 237 ve Eylül 1960 ve 90 numaralı, yine davacı……. tutunduğu Şubat 1341 tarih ve 207 ve Haziran 1945 ve 103 numaralı tapu kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm değişiklikleri ile birlikte …. ile yerel tapu idaresinden ayrı ayrı istenilmeli, tapu kayıtlarının öncesi bir bütün olup, biribirinden ifraz edilip edilmediği araştırılmalı: bundan sonra yapılacak keşifte tarafların tutundukları tapu kayıtları ilk oluşturulduğu ve ifraz sınırları ile yerine uygulanıp, temel ve ifraz tapularının kapsamları ayrı ayrı belirlenmeli, tapu kayıtlarının baştan beri bağımsız tapu olması ve çakışması halinde, eski tarihli olan ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verileceği düşünülmeli; bilinmeyen sınırlar olduğu takdirde taraflara bu konuda tanık dinletme olanağı sağlanmalı, taşınmazlara kimler, ne zamandan beri nasıl zilyet ettiği, bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılarıyla ve maddi olaylara dayalı olarak sorularak tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 13/B-b-c maddeleri gereğince yasal değerini koruyup korumadığı tartışılmalı, yapılan uygulama uzman bilirkişi tarafından düzenlenen birleşik haritada gösterilerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, parsellere uygulanan vergi kayıtları ve vergi kavdı maliklerinin kimin mirasbırakanı olduğu sorularak. taşınmaza zilyet olanlar yönünden delillerin değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulmalı, bu parsellerin tespitten önceki davadan dolayı malik haneleri açık olması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca mahkemece lüzüm görülen diğer deliller de toplanarak çekişmeli 330 ve 331 sayılı parseller gerçek hak sahipleri adına tescile karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
……
Mahkemece, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı … kişiliğinin, müdahiller Kumburun köyü tüzel kişiliğinin ve Orman Yönetiminin davalarının reddine, müdahil Hazinenin davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 330 parsel sayılı taşınmazın 31/10/2014 arihli bilirkişi raporunda (K) harfiyle gösterilen 434 m2’lik kısmının … adına, (D) harfiyle gösterilen kısmının ….. adına, (C) harfiyle gösterilen kısmının … adına, (B) harfiyle gösterilen kısmının 144 Hisse itibariyle 130 payının….., 10 payının ….., 4 payının …annesi …… adlarına; (A) harfiyle gösterilen kısmının … adına; 331 parsel sayılı taşınmazın 27/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda (E) harfiyle gösterilen 5514 m² yüzölçümlü kısmının 4 pay itibariyle 1 payının ….., 1 payının…..kızı …, 1 payının …. kızı ….., 1 payının …….. oğlu … adlarına, (L) harfiyle gösterilen 5486 m² yüzölçümlü kısmının … adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm asli müdahiller Orman Yönetimi ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca da Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
07/05/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.