Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/9565 E. 2019/4890 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9565
KARAR NO : 2019/4890
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, 13.08.2014 havale tarihli dilekçesi ile….. 125.834 m2 yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi ve eylemli durumu itibarıyla da orman olduğu iddiasıyla, davalı adına olan tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, el atmanın önlenmesi ve taşınmazın tapu kaydında yazan şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın (A), (C), (F) işaretli toplam 13745 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 22/07/1987 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1961 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından dava konusu taşınmazın tapu kaydına 01/12/1964 tarihinde “haritasında görüleceği gibi 6224 m2 üzerinde …. A.Ş. lehine daimi irtifak”hakkı olduğu halde …. A.Ş.’nin davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı … Yönetimi tapu iptal talebi ile birlikte taşınmaz üzerinde bulunan şerhlerin silinmesini de talep etmiş olup mahkemece verilen karardan irtifah hakkı sahibi olan .. A.Ş.’de etkilenecektir. Anayasanın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine hiç bir kısıtlayıcı şerh bulunamayacağı, orman olduğu belirlenecek bölümler üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmesi halinde karardan etkilenecek olanların davada taraf olarak yer alması gereği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Taraf teşkili tamamlanmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde; öncelikle, verilecek karardan etkilenecek olan …. A.Ş. davaya dahil edilip, süre verilerek delillerinin toplanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceğinden sair hususlar incelenmeksizin hükmün bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.