Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/94 E. 2019/4936 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/94
KARAR NO : 2019/4936
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmel….. köyünde bulunan 145 ada 7 parsel sayılı 469,92 m² yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğinde davalı gerçek kişi adına tespit görmüştür.
Davacı dava konusu taşınmazın senetsizden davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun gereğince süresinde kadastro müdürlüğünce yapılan askı ilanına itiraz ettiklerini, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olması, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması, zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden ve kamu malı niteliğinde bulunduğundan söz konusu tespitin iptal edilerek taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; keşif sırasında dinlenen tespit bilirkişileri ve mahalli bilirkişilerin beyanlarından davalının dava konusu taşınmazı TMK’nın 713/1 ve Kadastro Kanunu 14/1. maddesi gereğince davasız-aralıksız 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyetinde bulundurduğu, alınan orman bilirkişisi ve ziraat bilirkişisi raporlarından dava konusu taşınmazın orman sayılmayan sahalardan olduğu gerekçesiyle davanın reddine,…… tapusuna kaim 145 ada 7 sayılı parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1978 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerince yapılarak kesinleşen ilk tesis kadastrosu, 16/10/2015 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi gereği orman kadastrosu ve 13/11/2015 tarihinde ilân edilen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.