Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/9235 E. 2020/1714 K. 09.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9235
KARAR NO : 2020/1714
KARAR TARİHİ : 09.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalılar Hazine, … Büyükşehir Belediyesi ve Haliliye Belediyesi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, …, Merkez, … mahallesinde bulunan ve sınırlarını bildirdiği 110.702,95 m²’lik taşınmazın tescil harici olduğunu ve davacı yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğini belirterek MK’nın 713. maddesi uyarınca davacı adına tescili istemiyle dava açmış, ıslah dilekçesiyle dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 15.919,17 m², (B) harfi ile gösterilen 10060,46 m², (C) harfi ile gösterilen 9921,18 m²lik ve (D) harfi ile gösterilen bölümlerinin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemiyle davayı ıslah etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, …, Merkez, … mahallesinde bulunan ve 26.11.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılar Hazine, … Büyükşehir Belediyesi ve Haliliye Belediyesi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1970 yılında yapılmış arazi kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre çekişmeli taşınmazlardan bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davanın kabul edilen kısmı ile ilgili olarak hüküm fıkrasında hangi parsel tapusunun iptal edilerek davacı adına tescili hükmü kurulduğu belirtilmesi gerekirken sadece bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulması nedeniyle hüküm infaza elverişli değil ise de bu eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: 1) Davacı vekili ile davalılar Hazine, … Büyükşehir Belediyesi ve Haliliye Belediyesi vekillerinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan “…, Merkez, … mahallesinde bulunan ve 26.11.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline” kısmının çıkarılarak yerine “…, Merkez, … mahallesinde bulunan 518 parsel sayılı
taşınmazın 26.11.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 10060,45 m²’lik bölümü ve …, Merkez, … mahallesinde bulunan 520 parsel sayılı taşınmazın aynı krokide (C) harfi ile gösterilen 9921,18 m²’lik bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline” cümlesi eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.