Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/9028 E. 2020/1533 K. 03.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9028
KARAR NO : 2020/1533
KARAR TARİHİ : 03.06.2020

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde … ili, … ilçesi, … köyünde 122 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılan orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B uygulaması çalışmaları bitirilip 05/11/2013 tarihinde ilân edildiğini, söz konusu orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B uygulaması çalışmalarının incelenmesi amacıyla … Orman İşletme Müdürlüğünce komisyon oluşturulduğunu, 02/12/2013 tarihli inceleme raporuna göre; … ili, …ım ilçesi, … köyünde bulunan 156 ada 25 sayılı parselin 1957 basımı 1/25000 ölçekli … F6-D4 pafta nolu memleket haritasında; yapraklı ağaç rumuzlu ormanlık alana isabet ettiği, bu nedenle İlkadım ilçesi, Bilmece köyünde 122 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılan orman kadastrosunda açıklık alan olarak gösterilen ancak 1957 basımı 1/25000 ölçekli … F36-D2 nolu paftada, yapraklı ağaç rumuzlu ormanlık alana isabet ettiğinden orman sayılan yerlerden olduğunun tespit edildiği, … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan 156 ada 25 sayılı parselin vasfı orman olduğundan, mera olarak tespitinin hatalı olduğunu, söz konusu tespitin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tescili gerektiğinden … ili, … ilçesi, … köyününde bulunan 156 ada 25 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu, açılan davanın kısmen kabulü ile orman sınırlandırmasının iptali ile dava konusu … ili, … ilçesi, … mahallesinde kain 156 ada 25 parsel sayılı taşınmazın fen ve orman bilirkişilerin 16/02/2015 tarihli rapor ve krokilerinde (D) harfi ile belirtilen 210.664,78 m²’lik yüzölçümlü alanın orman sınırları içerisine alınmasına, davacı idarenin tescil talebi yönünden ise davanın reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.02.2017 tarih 2015/11042-2017/760 E.K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dava konusu 156 ada 25 parsel sayılı taşınmaz, 1981 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 382 numaralı parsel olarak “mera” niteliği ile özel siciline kaydedilen taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yenileme kadastrosu çalışması sırasında parsel uygulaması ile oluşmuştur. Taşınmazın öncesi olan 382 numaralı parsele yönelik Orman Yönetimi tarafından Bilmece Köyü aleyhine Samsun Tapulama Mahkemesinin 1981/1108 Esasında açılan “tespite itiraz” davasında; mahkemenin 07/07/1986 tarih 1986/583 Karar sayılı ilamı ile; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu
gerekçesi ile Orman Yönetiminin açtığı davanın reddine, 382 parsel sayılı taşınmazın tamamının “Mera” niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Orman Yönetiminin temyizi üzerine bu karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 05/11/1990 gün ve 1986/25386 E. – 1990/12719 K. sayılı kararı ile onanarak 09/01/1991 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda taraflar arasında aynı uyuşmazlıkla ilgili köy tüzel kişiliğinin yerine geçen il ve ilçe Belediye Başkanlıkları yönünden halefiyet bakımından kesin hüküm, diğer davalı Hazine bakımından güçlü delil niteliğindedir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek taşınmazın bir kısmının orman olarak kabul edilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. “ gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, askı ilan süresi içinde açılan orman kadastro tespitine açılan itiraz ile “mera” olarak özel sicile kayıtlı taşınmazın, özel sicil kaydının iptali davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1981 yılında yapılmıştır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulama çalışmaları 05/12/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları ise 05/11/2013 tarihinde askıya çıkarılmış ve itiraz süresinde eldeki dava açıldığından kesinleşmemiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
03/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.