Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/8892 E. 2019/660 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8892
KARAR NO : 2019/660
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yapılan tescil davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25/10/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı … vekili Av. … ile diğer taraftan davalı … vekili Av. … geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, kadastro mahkemesine verdiği 09/10/2013 tarihli dava dilekçesi ekinde sunulan krokide sınırlarını bildirdiği … köyünde bulunan 1719,76 m² yüzölçümlü taşınmazı önceki zilyedi … kızı …’dan 26.04.2001 tarihinde satın aldığını, 1979 yılında bölgede yapılan ve 27/11/1979 tarihinde askıya çıkartılan … kadastrosunda … sayılmayan yerlerden olduğuna karar verildiğini iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak tutulmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, dosyanın aktarıldığı asliye hukuk mahkemesince, çekişmeli taşınmazın kesinleşen … tahdidi içinde kaldığı ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 10/12/2014 gün ve 7445-10356 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, keşif yapılmadan taşınmazın … sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, bilindiği üzere; taşınmazın aynına ilişkin davalarda somut olayda olduğu gibi, taşınmazın zilyetlikle edinilip edinilemeyeceği, tescil koşullarının yerine getirilip getirilmediği, … tahdidi içinde kalıp kalmadığı gibi hususların taşınmaz başında keşif yapılması ve tanıkların da keşif yerinde dinlenmesi suretiyle belirlenmesi yasal ve yargısal bir zorunluluktur. Hal böyle olunca; mahkemece, keşif icrasıyla anılan hususların saptanması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.” şeklindedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, zilyetlik koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp 27/11/1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen … kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazda davacı yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığı gibi çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre … içi açıklık niteliğinde … sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin …11.2012 günlü Resmi Gazetede yayımlanan … Kadastro Yönetmeliğinin 16. maddesi gereğince … olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu ve çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu P.I numaralı … içi parseline yönelik olarak … ve … tarafından … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/171-2011/409 sayılı dosyasında açılan tescil davalarının çekişmeli taşınmazın … içi açıklık vasfında bulunduğu gerekçesiyle reddedildiği ve kararın Dairemizce onandığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00.-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 05/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.