Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/778 E. 2017/6171 K. 04.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/778
KARAR NO : 2017/6171
KARAR TARİHİ : 04.07.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 07/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı …Ş. vekili Av. … tarafından istenilmekle, tayin olunan 04/07/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı …Ş. vekili Av. … geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … ili … ilçesi 9896 ada 52 parsel üzerinde bulunan ” … ” adresinde bulunan … İş Merkezi yöneticisi olduğu, müteahhit firma ile davalı arasında imzalanan sözleşme ile tesis edilen baz istasyonu bulunduğu, sözleşmenin sona erdiğini, binada kat mülkiyeti tesis edildiği, sözleşmeyi imza eden … A.Ş bağımsız bölümlerini sattığı, iş merkezi kat malikleri kurul ortak alanların kiralanması hususunda bir karar almadığı gibi saç istasyonunun kaldırılması yönünde gerekli işlemleri yapma konusunda karar aldığı ve yöneticiye yetki verdiği, davalı iş merkezinin haksız olarak işgal etmekte olup baz istasyonunu ve tüm tesisatını kaldırma zorunluluğu olduğu, ” … ” adresinde bulunan davalıya ait tüm baz istasyonlarının ve beraberindeki sistemlerin kaldırılması, 2.000,00 TL + KDV üzerinden kullanım bedelinin de davalıdan tahsili istenilmiş, mahkemece, davalının usulsüz bir şekilde apartman çatısına baz istasyonu kurduğu, davacı apartmanın müsadesi olmadığı anlaşılmakla baz istasyonunun kaldırılması, 2.000,00 TL + KDV ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin men’i, eski hale getirilmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1)Anayasanın 138 ve 141. maddeleri uyarınca hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Yine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanunun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.” şeklinde ifadesini bulmuştur. Karar yukarda belirtilen hukuki hükümlere göre gerekçelendirilmeli, tarafları iddia ve savunmasına göre maddi olay saptanmalı, hukuki nitelendirme ve uygulanacak hukuk kuralları belirlenmeli, deliller tartışılmalı, kurallar olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Usule aykırı olarak gerekçesiz karar verilmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2) Dosya içerisinde Bayraktar Kardeşler firması ile davalı şirket arasında 2009 tarihli kira sözleşmesinin bulunmadığı tespit edilmiş olup ilgililerden temin edilerek dosyaya konulması,
3) Uyuşmazlık konusu taşınmaza ait tapu kaydının tapu müdürlüğünden, karar defterlerinin asıllarının ilgili yönetimden getirtilerek dosyaya konulması gerekmekte olup yukarıda açıklanan sebeplerle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 1.480,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/07/2017 günü oy birliği ile karar verildi.