Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/7747 E. 2019/2766 K. 18.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7747
KARAR NO : 2019/2766
KARAR TARİHİ : 18.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, 01/09/2014 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkillerinin maliki olduğu … ilçesi, … köyü 1236 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kesinleşen mahkeme kararıyla kısmen iptal edilmesi nedeniyle müvekkillerinin uğradığı zarardan TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın, müvekkilleri adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili isteğiyle dava açmıştır. Daha sonra 05/05/2015 tarihli harçsız ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini toplamda 115.414,45.-TL’ye yükseltmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve 115.414,45.-TL maddi tazminatın, 09/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairenin 12/12/2016 gün ve 2015/10511 – 2016/12010 E.K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle “Mahkemece, …. ıslah harcını tamamlamak üzere davacılara süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden aksi halde dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” hususlarına değinilmiştir.
Bozma sonrası davacılar tarafından ıslah harcı ödenmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucu ise; davanın kabulü ile 115.414,45 TL’nin 09/06/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp, davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, davacılar vekili tarafından ise temyize cevap dilekçesi ile düzeltilerek onanması talep edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Tazminat isteğine dayanak … köyü (mahallesi) 1236 parsel sayılı 7133,19 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “Tarla” vasfıyla davacılar adına kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli dava nedeniyle … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2013 tarih ve 2012/741 – 2013/290 E.K. sayılı kararı ile taşınmazın krokide (A1 ve B2) ile gösterilen sırasıyla 4701,53 m² ve 790,31 m² yüzölçümündeki bölümlerinin tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, verilen bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 09/06/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Davaların Birleştirilmesi” başlıklı 166. maddesinin 1. fıkrası gereğince, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar”.
Dairenin aynı gün incelemesi yapılan 2016/14532 E. sayılı dava dosyasından, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2014/500 E.- 2015/700 K. sayılı dosyada uyuşmazlığın … ilçesi, … köyü 1236 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının mahkemece iptali sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkin olduğu ve bir kısım tarafların da aynı olduğu anlaşılmıştır. Yargılamanın en az masrafla ve en kısa zamanda gerçekleştirilmesi ve verilecek hükümlerin birbirini etkileyeceği gözetildiğinde aynı taşınmazla ilgili olarak açılan davaların HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Dairenin 2016/14532 E.- sayılı dosyasında da … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/500 E.- 2015/700 K. sayılı hükmü bu yönden bozulmuştur.
Kabule görede; tapu kütük sayfasında 28/896 hissesi ile tapu malikleri arasına yer alan … kızı …’ın, takbis kayıt siteminde aynı hisse ile ile … kızı … olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, tapu maliki 28/896 hissesi bulunan … ile …’ın aynı kişi olup olmadığı, aynı kişi ise bu yazım farkılılığının sebebi idari yoldan düzeltilip düzeltilemeyeceğinin araştırılmamış olması ve davacılar tapudaki hisseleri ile birlikte tapu maliki olan murisleri …’ın hissesine tekabül eden tazminat miktarını miras payları oranında isteyebileceklerine göre, 28/896 payı bulunan …’ın dava dışı, kızı …’den olma… ve … adlı mirasçılarının miras payına düşen tazminat miktarının toplam tazminat miktarından düşülmeksizin, davacılara ödenmesine karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 18/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.