Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/7385 E. 2019/5996 K. 17.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7385
KARAR NO : 2019/5996
KARAR TARİHİ : 17.10.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışması sırasında; çekişmeli ……kain 101 ada 86 parsel sayılı taşınmaz 459,44 m2 yüzölçümü ile senetsizden zeytinlik vasfıyla 07.09.2015 tarihinde davalılar adına zilyetlik ve satışa dayalı olarak tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili; dava konusu…..101 ada 86 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalılar adına tespit gördüğünü, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bırakılmış tescil harici yer olup bu tür sahaların tescilinin Maliye Hazinesi adına olabileceğini, bu nedenlerle davalılar adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. vd. maddelerinde şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine; dava konusu İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Bülbüller mahallesi, 101 ada 86 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 766 sayılı Kanuna göre yapılan 17.10.1972 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Kanunun ek 5. maddesine göre yapılan ve 05.05.2015 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 23.10.2015-24.11.2015 tarihinde ilan edilen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. madde kadastro çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
17/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.