Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/6712 E. 2017/4273 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6712
KARAR NO : 2017/4273
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

İstinaf kanun yoluna başvuru aşamasında davalı … vekili tarafından reddi hakim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davalı … vekili 23.12.2016 tarihli temyiz ve reddi hakim dilekçesinde; “… Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi Başkanının Konya 5. Hukuk Dairesi Ticaret Mahkemesi hakimi olduğu dönemde 27.12.2013 tarihli ve 2013/1309 D.iş sayılı reddi hakim ve hakimin çekinmesi ile ilgili verdiği kararda reddi hakim talebini tarafsız şekilde değerlendirmediğini, vekili olduğu tüm davalarda müvekkiller nezdinde itibarsızlaşmasına neden olacak şekilde tehdit ederek tarafsız kalamayacağını ortaya koyduğunu, yasal mercilere gereği konusunda ihbarda bulunulduğunu, aralarında HMK’nın 36/1-d maddesi uyarınca husumetinde olduğunu…” belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur.
Reddedilen hakim tarafından, reddi hakim talebinin reddinin gerektiği ancak istinaf incelemesine gönderilen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1009 E. sayılı davasının 25.09.2014 tarihli celsesinde hakim olarak görev yaptığından HMK’nın 36/c maddesi gereğince davadan çekildiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından “…vekilin kendinden kaynaklanan sebeplerle reddi hakim istendiği, red sebeplerinin yerinde olmadığı, kötüniyetle yapıldığı, reddi istenilen hakimin istinaf incelemesine konu davanın 25.09.2014 tarihli oturumunda hakim olarak görev yaptığı…” gerekçesiyle reddi hakim talebinin reddine, davalının 2.000.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına, çekilme isteğinin HMK’nın 36/c maddesi gereğince kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları reddi hakim talebinin reddine ve disiplin para cezasına yönelik olup, davalı vekili tarafından ileri sürülen ret nedenleri 6100 sayılı HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığından reddi hakim talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Reddi istenilen hakimin çekilme isteği HMK’nın 36/c maddesi gereğince kabul edilmiş ise de anılan madde ancak reddi istenilen hakimin temyiz incelemesine konu davada esasa ilişkin işlemler yapmış olması halinde uygulanma imkanı bulmaktadır. Reddi istenilen bölge adliye mahkemesi hakimi istinaf incelemesine konu davanın 25.09.2014 tarihli oturumuna hakim olarak katılmış ise de anılan duruşmada sadece “davanın değeri itibariyle dosyanın heyete tevdiine” yönünde ara karar vermiş olup, başka duruşmalara çıkmamış, nihai kararada iştirak etmemiştir. Reddi istenilen hakim, temyiz incelemesine konu davada esasa ilişkin işlem yapmadığından HMK’nın 36/c maddesindeki koşul oluşmadığı halde

anılan madde uyarınca verilen çekilme kararın merci tarafından aynı gerekçe ile kabul edilmesi doğru değil ise de aleyhe bozma yasağı sebebiyle bozma nedeni yapılmayıp değinilmekle yetinilmiştir.
Ancak, HMK’nın 42/4. maddesi uyarınca disiplin para cezasına hükmedilebilmesi için reddi hakim talebinin esastan reddi ile ret talebinin kötüniyetle yapılması gerekmektedir. Somut olayda ise ret talebini inceleyen merci tarafından “vekilin kendinden kaynaklanan sebeplerle reddi hakim istendiği, red sebeplerinin yerinde olmadığı, kötüniyetle yapıldığı” gerekçesiyle davalı asilin 2.000.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılması isabetsiz isede bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının üç rakamlı bendinin tamamen kaldırılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/05/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.