YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6255
KARAR NO : 2019/664
KARAR TARİHİ : 06.02.2019
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar …, …, …, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların … ili, … ilçesi, 2. Bölge … mahallesi, 101 pafta, 1148 ada 93 parsel numaralı taşınmazda bağımsız bölüm maliki olduklarını, müvekkiline ait … nolu bağımsız bölümün ise binanın giriş katı dairesi olduğunu, ancak işyeri veya dükkan niteliğinde kullanılabilme imkanına sahip olması konumu cephesi ve büyüklüğüne istinaden en değerli bağımsız bölüm olma niteliğine sahip olduğu halde diğer bağımsız böümleri ile arsa payı karşılaştırıldığında müvekkili aleyhine büyük bir orantısızlık olduğunu beyanla müvekkiline ait arsa paylarının diğer bağımsız bölümlerin değerleri ve konumu ile orantılı olarak yeniden tespitinin yapılarak bu duruma göre gerekli değişikliğin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacının davasının kabulü ile; davaya konu …, … mahallesi, 1148 ada 93 parsel sayılı, 929 m2 yüzölçümlü arsa üzerine inşa edilen bahçeli kagir apartman niteliğindeki taşınmazın daha önceden tespit edilmiş olan arsa paylarının iptaline,
Yeni arsa paylarının belirlenen oranlarda tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar …, …, …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık arsa payının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Dava, bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesinde; kat mülkiyeti veya kat irtifakının, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlanmıştır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de, bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır; değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz.
Somut olayda, dava konusu ana taşınmazda arsa paylarının verildiği dönemde gerçek değerleri ile orantılı olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Ancak dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulduğu 1970 yılında; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı gibi dava konusu taşınmazda 1970 yılında kat irtifakının kurulduğu dikkate alındığında, aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu da davacılar tarafından ispatlanmalıdır. Dosya da mevcut bilirkişi raporunda bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu açıkca saptanmamış, ayrıca bağımsız bölümlerin binada bulundukları yerleri ve yüzölçümleri açıkça belirtilmesine karşın her bir bağımsız bölümün kat irtifakı kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmiştir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması, arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken denetlemeye elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.