Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/6152 E. 2020/2696 K. 07.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6152
KARAR NO : 2020/2696
KARAR TARİHİ : 07.09.2020

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Tosya ilçesi, … köyü 122 ada 1 parsel (eski 110 parsel), 135 ada 1 parsel (eski 258 parsel) ve 123 ada 1 parsel nolu (eski 108 paarsel) parseller sırasıyla 2036,74 m2 (eski 2055 m2), 4618,93 m2 (eski 4700 m2) ve 7750,60 m2 (eski 7720 m2) yüzölçümü ile tarla vasfı ile davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı vekili 09.06.2016 tarihli dava dilekçesinde 3402 sayılı Kanunun Ek-5. maddesi kapsamında yapılan orman kadastrosu çalışmasında orman olarak tespit gören 390 ada 1 sayılı orman parsel sınırının iptali ile orman sınırı dışında kalan dava konusu taşınmazların orman parseli içine alınarak orman vasfı ile hazine adına tescilini talep etmiştir.
Kastamonu Kadastro Mahkemesi 06.10.2016 tarih, 2016/16-16 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların tapuda kayıtlı olduğunu askı ilan süresi geçtikten sonra açılan davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna götürülmüş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 22.12.2016 tarih, 2016/30-24 sayılı kararı ile dava değerinin 1000.-TL gösterildiğini taşınmazın değerinin HMK’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının 1500.-TL’den az olamayacağından istinaf kanun yolu başvurusunun reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun Ek-5. maddesine göre yapılarak 12.05.2016 – 10.06.2016 tarihleri arasında ilan edilmiştir, tesis kadastrosu 1958 yılında, 22a çalışması ise 2014 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı … Yönetimi, yörede 3402 sayılı Kanunun Ek-5. maddesi uyarınca orman kadastrosu yapıldığını, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek tapusunun iptali ile orman vasıfnda Hazine adına tescilini istemiş, ilk derece mahkemesince askı ilan süresinde kadastro tespitine itiraz edilmediği kabulüyle eldeki davaya bakma görevinin genel mahkemelerde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup davacı … Yönetiminin hükmü istinaf etmesi üzerine bölge adliye mahkemesince dava değeri itibariyle hükmün kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve karar tarihinde mevzuatımızda bu konuda açıklık bulunmadığı gibi hüküm tarihinden sonra 28 Temmuz 2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanunun 53. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 6. maddesi ile “Kadastro
mahkemesinin veya otuzgünlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanunyoluna başvurulabilir” ve 63. maddeye göre ”Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer” düzenlemelerinin getirildiği, nitekim aksine bir düzenlemede olmadığından yargılama usulüne ilişkin kanuni düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına göre; yeni düzenleme ile verilen hükmün dava değerine bakılmaksızın istinaf ve temyiz incelemesine tabi olacağından hükmün istinaf incelemesinin yapılması için bölge adliye mahkemesinin istinaf talebinin reddine dair kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … yönetiminin temyiz talebinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün HMK’nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/09/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.