Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/6142 E. 2019/521 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6142
KARAR NO : 2019/521
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde; davacının … ili, … ilçesi, … mahallesi, 2525 ada, 14 parsel sayılı 95 m² gayrimenkulün sahibi olduğu, … Belediyesinin yaptığı ve … Büyükşehir Belediyesinin onayladığı kentsel yenileme projesi içerisinde davacının gayrimenkulünün de bulunması nedeniyle davacı ile davalı idare arasında 13/10/2008 tarihli muvafakatname başlıklı protokol ile 87.500,00.-TL gayrimenkul bedeli üzerinden tarafların anlaştığı ve bu gayrimenkul karşılığı olarak proje kapsamında 125 m²’lik gayrimenkulü TOKİ’nin davacıya vermeyi taahhüt ettiği, matbu protokol şeklinde sözleşme tanzim edildiği, davalı Toki’nin sözleşmeye aykırı olarak 120.5 m²’lik konut yerine 101.5 m²’lik konut verdiği, davalının inşaat maliyetini kendince yeni maliyete göre hesap etmesine rağmen davacının gayrimenkulünü eski değerden saydığı beyanıyla, davalı ile imzalanan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi’nin ……. maddesinde belirtilen 101 m²’lik gayrimenkülün bedeli ile davacıya ait olan … ili, … ilçesi, … mahallesi, 2525 ada 14 parsel sayılı 95 m² gayrimenkuldeki daire değerinin hesap edilerek bu sözleşme nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ve sözleşmenin …2. maddesinde yer alan taksit sayısı ve miktarını düzenleyen maddesinde yer alan memur maaş artışı ve ödemelere yansımasının haksız şart sayılması ve iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
… 2. Tüketici Mahkemesi 2014/1386 E. – 2015/381 K. sayılı kararıyla arsa maliki olan davacının davalı aleyhine açtığı tazminat davasının Tüketici Kanunu kapsamında değil genel hükümlere göre genel mahkemelerde bakılıp sonuçlandırılması gerekeceğinden davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzi edilmek üzere adliye Hukuk Tevzi Bürosuna iletilmesine karar verilmiş ve karar davacı vekiline 30/03/2015, davalı vekiline de 15/04/2015 tarihinde tebliğ olunmuş, “Tarafların Kararı Temyiz Etmemesi Üzerine Kesinleşme” ile hükmün, 30/04/2015 tarihinde kesinleştiği tasdik olunmuştur.
… 9. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/223 E. – 2015/209 K. sayılı kararıyla; davacının tüketici sıfatını taşıyan gerçek kişi olduğu, davalı taraf ile yapılan sözleşmenin baskın niteliğinin eser sözleşmesi olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun madde 3/… (k) – (l) bendlerine göre tüketici işlemi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklanan davada aynı kanunun 73. maddesine göre Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde Yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında yapılan sözleşme nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ilgili sözleşmenin …2. maddesinin iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca, bu Kanunun …. maddesinde belirtilen amaçlarla “Mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemi” kanun kapsamındadır. Kanunun 23/…. maddesi uyarınca, bu Kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi; tüketici işlemi ise, “Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem” olarak tarif edilmiştir.
Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin “Ticari veya mesleki amaçla hareket eden” bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket “etmeyen” bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; taraflar arasında 4077 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir satış yahut hizmet ilişkisi bulunmadığı gibi uyuşmazlık kentsel dönüşüm kapsamında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 4077 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Davacı ve davalının 4077 sayılı Kanun kapsamındaki tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmayıp, genel hükümler uyarınca çözümlenecek arsa sahibi ile yüklenici arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.