Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/6067 E. 2019/248 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6067
KARAR NO : 2019/248
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde; davacı ile davalının paylı mülkiyet hükümlerine göre malik bulundukları … ili, … ilçesi, … mah, 387 ada, 31 parsel sayılı taşınmazın rızaen taksim edilemediği beyanıyla, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
… 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/662 Esas, 2013/1116 Karar sayılı kararıyla satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/22998 Esas, 2016/2997 Karar sayılı ilamıyla “Mahkemece KMK’nın 12. maddenin uygulanması ve öncelikle kat mülkiyetine geçişin sağlanması yolunda yargılama yapılması gerekirken, gerekli hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” denilerek kararın bozulmasına hükmetmiştir.
Mahkemece, kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 23/02/2016 tarih, 2015/22998 Esas, 2016/2997 Karar sayılı ilamıyla bozulmasından kısa bir süre önce davacının dava konusu taşınmazdaki payını dava dışı üçüncü bir şahsa sattığı ve ondan da ön alım hakkını kullanan dahili davalının satın almış olduğu anlaşıldığından, davacının davada aktif husumet ehliyeti kalmamıştır. Hal böyle olunca, başkaca araştırma yapılmaksızın, davacı tarafın açmış bulunduğu davasının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm vekalet ücreti yönünden davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; mahkemece; davacı tarafın açmış bulunduğu davasının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına karşın kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalı … lehine vekalet ücretinin hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, hüküm kısmının …. bendi çıkartılarak yerine “davalı … vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” fıkrasının yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.