Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2017/573 E. 2018/6823 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/573
KARAR NO : 2018/6823
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …ili … ilçesi Yalnızdam köyü 191 ada 54, 44, 160 ada 8, 11, 16 ve 19 sayılı parseller ve öncesi tapulu olan taşınmazlarının … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/67-131-254-129 E.K. sayılı dosyaları ile orman vasfında olduğu gerekçesi ile tapularının iptal edildiğini, kararlarının kesinleştiğinin belirterek uğradıkları zararın fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL tazminatın tapuların iptal tarihinden itibaren yasal faiziyle ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporları doğrultusunda toplam tazminat talebini 122.104,89 TL olarak ıslah etmiş, tapu iptal tarihinden işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile;
1-…ili, … ilçesi, Yalnızdam mahallesi 191 ada 44 parsel yönünden 13.167,62 TL ve aynı yer 191 ada 54 parsel yönünden 4.981,42 TL tazminatın taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 11/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-…ili … ilçesi Yalnızdam mahallesi 160 ada 8 parsel sayılı taşınmazdan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/254 E. 2007/196 K. sayılı kesinleşen ilamının eki niteliğindeki bilirkişiler …ve… raporunda belirtilen (A) harfi ile gösterilen 1081,78 m2’lik kısım yönünden 5.546,77 TL tazminatın taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 22/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-…ili … ilçesi Yalnızdam mahallesi 160 ada 11 parsel yönünden 10.091,33 TL tazminatın taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 04/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-…ili … ilçesi Yalnızdam mahallesi 160 ada 16 parsel yönünden 79.659,97 TL tazminatın taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 11/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-…ili … ilçesi Yalnızdam mahallesi 160 ada 19 parsel yönünden 5.800,38 TL tazminatın taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 11/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- Tüm parseller yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; … Asliye Hukuk Mahkemesi 09/09/2016 tarih 2016/9 E.-2016/206 K. sayılı kararında, mahkemenin, vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
1- Hazinenin 160 ada 11-16 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
2- Hazinenin 191 ada 44-54 ve 160 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden ise;
Tazminat istemine konu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğundan mahkeme kararları ile tapularının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildikleri, oysa 2004 yılında yapılan arazi kadastrosu ile taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün davacı adına oluşturulduğu, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK’nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının karşılanması gerektiği kuşkusuzdur. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Zararın meydana geldiği tarihe göre de tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
Ne var ki, mahkemece taşınmazların tapusunun iptaline ilişkin 160 ada 8 parsel yönünden, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/254-2007/196 E.K sayılı kararının, 191 ada 44 ve 54 parseller yönünden ise … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/29-2007/47 E.K sayılı kararının kesinleştiği tarihin değerlendirme tarihi olarak alınarak, bu tarihe göre davacının zararının belirlenmesi gerekirken, değerlendirme tarihi olarak bu kararların davacı Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucu onandığı tarihin esas alınması ve bu tarihlerden itibaren de işleyecek olan yasal faize hükmedilmesi hatalıdır.
Bu durumda, davaya konu taşınmazların niteliğinin ve değerinin yönetimine uygun şekilde tespit edildiği söylenemez.
Hal böyle olunca, tazminat istemine konu taşınmazların tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte Bakanlar Kurulunun Yargıtay tarafından benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, arsa vasfında olup olmadığı yeniden araştırılmalı, taşınmazların bu ilkelere göre arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle, arazi niteliğinde olduğunun saptanması halinde ise tarımsal gelir metoduna göre tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihteki gerçek değeri tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 160 ada 11, 16 ve 19 parsel sayılı taşınmaz bakımından ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 191 ada 44-54 ve 160 ada 8 sayılı parseller için hükmedilen tazminat bakımından BOZULMASINA, bu parseller yönünden bölge adliye hukuk mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 25/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.